ilk bölümde devasa önyargılarımı konuşturduğum ve sanırım kaçırmadan izleyeceğim dizi.
sıkana ve bozmaya başlayana kadar tabi ki.
öncelikle beni sinirlendiren bir konu halen devam etmekte.
ensest ilişki milliyetçi türk halkımıza neden normalize edilmeye çalışılıyor, pek anlayamadım?
artılarına gelicek olursak, evet reyting arzusu var.
hangi dizinin olmasın ki? bu iş için yapılan işler sonuçta.
hatta daha çok reyting kaygısında olmasının başka bir nedeni, en saçma konulu ama türkiye'nin en güzeli ve yakışıklısı olarak kabul edilen ikilinin dizisinin de aynı saatte yayında olmasıdır. (cesur ve güzel)
dizi bittikten sonra aynı sahneyi tekrar vermiş olmalarının nedenini algılasak da, vatanını bu kadar seven, önemseyen, tarihini bilen, duygusal insanlarız.
ve evet ikinci verişinde de aynı yutkunamamayla izledim.
önceki girimde söylediğimi geri alacak olursam, türk vatan haini değil, yunan tarafında olup bir nevi ajan görevini üstlenmiş bir rolü var albay cevdet'in (!)
bununla birlikte vatanı için ve ailesine zarar gelmemesi için ailesi dahil herkesten saklıyor bu durumunu.
fakat aşkını saklayamayışı diziyi izlenir kılan başka bir etken.
büyük bir kitleye hitap edişi diziyi izlenir kılacaktır.
tarihi, milliyetçiliği, aşkı baskın şekilde konu alıyor.
-----spoiler------
halit ergenç'in 'ey mustafa, yolun açık olsun' derkenki etkileyici, duygulu ses tonu çoğu izleyicinin gözlerinin dolmasına sebep olmuştur.
