"Millet şuurunun geride kaldığı ve köşe dönme ahlâkı dışında yaşayan kişi kalmadığı, dolayısıyla istiklâl Marşı'nın muhatap bulamadığı kabulleriyle hareket edenler, yeni, yepyeni manevralar peşindedir. AKP aleyhine bir dava dosyası hazırlanması, Türkiye'de millet şuuruna ihtiyaç duymaksızın yaşanmasının hareket serbestisi sağladığına delildir. Vukuatın akıbeti belli değil. Belli olan toplumun bu manevraya paçasını kaptırarak çaresizliğe mahkûm edildiğidir. AKP davası söz konusu olduğunda, çok sayıda insan, ellerini oğuşturarak: ''Hele bir kapansın, bak neler olur?'' der haldedir. Onlardan daha çok sayıda insan ise, elini alnına götürüp: Kapanacak olursa halim nice olur? ifadesiyle iç geçiriyor. Bütün toplum böylece ikiye bölünmüş denilebilir mi? Hayır, asla! Kalp gözü açık olanlar bölünmeye maruz kalmadı. Onlar hasımlarını tanıyor. Türkiye'de bir kesim var ki, AKP kapatılsa da, iktidarda da kalsa zarara uğramayacak ve gemisini yürütecek. Bunlar istiklâl Harbi ile mağlubiyete uğratılmış, hülyaları berhavâ edilmiş olanlardır."