peygamberimizin hadisleri ışığında ulemanın ahir zaman dediği ve pek çok küçük alametinin çıktığı şu ölümlü hayatta dıral dedenin düdüğü misali dünya denen raya bağlanmış ayağını çözmeye çalışan/çalışmayan bir kişinin 100 metre öteden fren yapan kara trenin acı çığlığını duyması gibi yakın, 'onlar'a göre çok uzak olan hakikat. ölüm seni çağırıyor. fakat sen hala dönemedin. ölmeden evvel bir türlü ölemedin. dünyanı ahiretine tercih ettin. o raydan çıkıp bir türlü kendini kurtaramadın. ve sonunda raydan çıktın. ne demiş üstad?
"Sükut... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyadan nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?"