şehir efsanesine dönmüş bir olaydır. 5n1k cinsinde bir programda araştıralacak bu olayı şu şekilde açıklaya bilirim. **
vakti zamanında dendi ki can yücele duygu asena tarafından sorulan bir soru neticesinde olay vuku bulmuştur.
hatta o sorunun ne olduğuda şehir efsanesine dönmüştür.
1) duygu asena bilmem nerde yapılan bir söyleyişide 'kimileri size (yani can yücele) kartpostların şairi olarak diyor?' şeklinde laf etmesinden sonra cevaben söylendiğidir.
2) yine duygu asenanın yine bilmem nerde yapılan aynı söyleyişide 'nazım hikmet kartpostal şairidir' demesiyle oluşan bir olaydır.
fakat şehir efsanesine sunay akın şu şekilde noktayı koymuşdur.
bu söz kesinlikle can yücele ait. fakat bu laf sokuşturmacası duygu asenaya değilde ece ayhana yapılmıştır. sebebi de ece ayhanın vakti zamanında bilmem nerde nazım hikmete kartpostal şairi demesiydi.
'peki can yücel bu lafı nerde etmişdir?' sorusuna cevab şudur:
yine sunay akına göre.
can yücelin seke seke kitabında neyin ne olduğunu anlamış oluyoruz.
kucuk iskender
kusumla fazla oynama sen!
seni becerecegime, ayol,
buyuk iskender'i beceririm!
hem sana sunu da soyleyeyim:
nazim için 'gurbette yazdigi siirler
kartpostal siiri' diyen ece'nin kendisi
kart bir postal...
işte bütün mesele bu. fakat kanımca bu şehir efsanesi diğer şehir efsaneleri gibi daha çok çeşitlilik gösterir.
bu da bizi aşar.velhasıl efsane yaratacak kadar kahraman değiliz.