sadece muslumanlar cennete gider

entry43 galeri
    32.
  1. evet sadece müslümanlar cennete gider çünkü islam; bir dini pratikler bütününün özel adı veya sadece peygamberimizle indirilen bir din değil, allah a teslim olmak demektir. allah a teslim olmak pratikler farklı da olsa inanç bazında ehli kitap tarafından da gerçekleştirilebilir. allah a teslim olmak müşrik olmamak, yüzü batıl tanrılardan allah a çevirmek, o na yönelmek demektir:

    ali imran 67: ibrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı/Allah'a teslim olandı. O müşriklerden değildi.

    bunun şartı şirk koşmamak, "isa allah ın oğludur" dememek, teslisi reddetmek, isa yı, annesini ve kutsal ruhu tanrılaştırmamak, bunlara yalvarmamak, allah la kişi arasında aracı bir ruhban sınıfını reddetmektir. bu son şart bugün müslümanlar için de geçerlidir. bir takım kişilere tapınmak adı altında olmasa da allah a yaklaştırsınlar diye tapınmak şirktir. şirkten kurtulunca şu aşağıdaki ayetteki çağrıya uyulmuş demektir:

    De ki: "Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ın berisinden birbirimizi rabler edinmeyelim!" Eğer yüz çevirirlerse şöyle söyle: "Tanık olun, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!"

    şirk koşmayan kitap ehlinden iyi olanları cennete gideceklerdir. aşağıdaki ayetlerden anlaşılabileceği gibi bunlar peygamberden önce yaşamış olanlardan değildir sadece:
    ali imran:
    113. Ama hepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar.

    114. Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. işte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir.

    115. Yapmakta oldukları/yapacakları hiçbir hayır, nankörlükle karşılanmayacak/karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir.

    yukarılarda bahsi geçen bakara 137 de şöyle denmekte:
    137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, hiç kuşkusuz, iyiyi ve güzeli bulmuş olurlar; eğer sırt dönerlerse artık onlar parçalanmış olurlar. Onlara karşı sana Allah yeter. En iyi işiten, en güzel bilendir O.

    peki biz nasıl inanıyormuşuz? hemen önceki ayet:

    136. Şöyle deyin: "Allah'a, bize indirilene, ibrahim'e, ismail'e, ishak'a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve isa'ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim olanlarız."

    allah ın peygamberleri arasında ayrım yapmıyor, onların hepsinin allah'tan olduğuna inanıyormuşuz. sadece bizim dinimiz doğrudur, sizin ki yanlış diye tutturmuyor, kendi inançlarımızı onlara dikte etmeye çalışmıyormuşuz. bunlardan önceki ayet:

    135. "Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, ibrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi."

    yani yahudiler ve hristiyanlar kendi dinlerinin doğruluğunu, bizimkinin yanlışlığını, doğruyu bulmak için onlardan olmamız gerektiğini söylemişler. allah ın bizden dememizi istediği şey müşterekte birleşmek; "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, ibrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi." demek, gerçek tevhide çağırmak. ibrahim peygamber gibi tek allah inancına sahip olmak. "bütün peygamberler ibrahim'in dinindendi" demek. peki onlar ayrım yapmaya devam ederlerse ne olur, parçalanmış olurlar. peki onlardan korkalım mı bize zarar verecekler diye?
    tekrar bakara 137:
    "Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, hiç kuşkusuz, iyiyi ve güzeli bulmuş olurlar; eğer sırt dönerlerse artık onlar parçalanmış olurlar. Onlara karşı sana Allah yeter. En iyi işiten, en güzel bilendir O."

    parçalanmış olurlar diyor. tek tek bireysel düşünceler üzerinde bir yargı yok, vahiy kaynaklı din sahibi topluluklardan olarak parçalanmış olurlar, tevhidde birleşmeleri gerekirken, ibrahim'in tevhid inancında birleşmeleri gerekirken. size zarar da veremezler, korkmayın diyor.
    3 ...