kahvaltı

entry507 galeri video2
    316.
  1. bir tabak dolusu bebe bisküvisinin süte doyduğu an ve sonra bu güzel ikiliyi tadarak midemin şenlenmesi; mutlu son! bu sabahın en güzel anıydı. epeyce nostaljik fakat en azından leziz...

    merak ediyorum, acaba hangimiz doğru düzgün kahvaltı yapabiliyoruz sabahları; tatlı uykularımızdan feragat edip zaman ayırabiliyor muyuz yeterince? malum, iş ve okul hayatımızın üzerimizdeki ağır sorumlulukları hasebiyle kargalar kendi bokları ile oynamadan uyanmak zorunda kalıyor birçoğumuz. merak işte.

    çocukken amma da safmışız; ne özenirdik şu aptal saptal reklamlara. neymiş, sağlıklı ve besleyici bir kahvaltı için vazgeçilmez bir ürünmüş mısır gevrekleri. koca bir tas süt ile karışıtırınca tadına doyum olmuyormuş, üstelik çok da pratikmiş!.. annelerimizin başının etini yerdik; o zamanlar dünyanın parası eden malum mısır gevreklerinden alsın, biz de izlediğimiz o reklamlardaki çocuklar gibi mutlu olalım, (sözde)sağlıklı beslenebilelim diye. şimdilerde neredeyse her allahın günü mecburiyetten yediğimizden midir bilinmez, çok pişmanlık duyuyorum çocukken annemin hazırladığı o mükkellef sofralara yanaşmayıp bir kase süt - mısır gevreği karışımı ile karnımı doyurmaya çalışmama. kahvaltı anlamını yitirmeye başladı artık modern zamanlarda...

    kaybedince daha iyi anlıyoruz bazı şeylerin değerini. sonra ömrümüzün sonuna dek benzer izlerin peşinden gidiyoruz; aynı tadı alabilmenin umuduyla... kafamı kurcalayan ve canımı sıkan asıl mesele sabahleyin masada beni bekleyen güzel bir kahvaltının eksikliği mi, hazırlamasını istediğim bir kişinin yanımda olamayışı mı, fedakar annelerimizin değerini bilemeyişimiz mi? yoksa yaşlanıp o günlerden uzaklaştıkça içimizde büyüttüğümüz geçmişe duyulan özlem mi? sanırım hepsi...
    14 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük