duraklama ve gerileme dönemlerinde devletin en zengin ve en kalabalık sınıfı olarak osmanlı imparatorluğu'nun yeniliklere kapanmasına ve çöküşüne sebep olan sınıftır.
bu sınıfın sayısı sürekli artar ve muhteşem imtiyazlar elde ederler. örneğin, askere gitmemek ve vergi vermemek gibi.
birde medrese açacak kadar zenginsen zaten yaşadın.
şimdi diyelim ben medrese açtım. direkt olarak ulemadan sayılıyorum ve devlet bana çevre köylerin gelirlerini vakfediyor ve bağışlar gönderiyor bana. yani zengindim daha da zenginleşiyorum. askerlik yok! vergi yok! ayrıca eşimi, dostumu, oğlumu, damadımı da medreseye öğrenci alıyorum ve bütün sülale hem vergiden hem askerlikten kurtuluyor.
ondan sonra osmanlı'da eğitim çok iyi diyenler var. bu şerefsizler yüzünden fatih döneminde padişahı bile sınavsız almayan medreseler bitti gitti!
birde padişah adına ibadet edenler var. sadece anadolu köylerinde bulunanları ele alırsak şöyle bir hesap ortaya çıkıyor. tahmini köy sayısı 40 bindir.
duahanunvanı olan kişiler vardır. bu kişiler padişah için dua eder ve sevabını ona bağışlar. bunun karşılığında tabi askerlikten muaflar ve vergi vermezler. buda yetmez gibi birde maaş alırlar. 40 bin köy olduğunu bildiğimize göre 40 bin duahan sadece anadolu'da!
sadece afyon'da 300 bin medrese varlığı bilinmektedir. en az 30 kişi olsa 300.000x30=9.000.000
ulema niye çok kalabalık ve devletin belini büken bir kitle umarım anlaşılmıştır.
ikinci mahmutbunlara karşı koymak istese de başaramadı ve yetmedi dini bütün bir insan olan ikinci mahmut'a gevur dediler. neden mi? çünkü ulemanın tekerine çomak sokmak istedi.
Mustafa kemal atatürk ulemayı cemaatleri tekkeleri zaviyeleri medreseleri hepsini yok etti. ne dediler? dinsiz, kafir, gevur!!! neden peki?
çünkü dini istismar ederek para kazanmalarına engel olunuyordu!