bir insanı dinden nasıl soğuturumun örneklerinden yalnızca bir tanesi. Dine hizmet ettiğini sanarak yanılan muhabirimsi. Sorduğu sorular güzel bile olsalar, bu muhabir konuşma üslûbu ile ve beraberindeki el kol hareketleriyle insanları kendinden itmekte. Sorduğu sorunun cevabını beklemeden insanların lafını saygısızca bölmekte. Sadece din değil, hangi konuda olursa olsun, bilgi aktarımındaki en önemli etken üslûptur her zaman. Ben birşeyler öğretmek veya paylaşmak istiyorsam, öncelikle örnek olmalıyım insanlara. Yaptığı sosyal deneylerde bazen çok ileri gitmekte kendisi ve saz arkadaşları. Videolarına attığı başlıklar ise ergen tarzında. Insanları aşağılar bakışları hiç hoş değil. Bile isteye insanları provoke edip, sonrada kafir işte diye yaftalamaları çok üzücü. Özellikle alkol kullananların yanına ilişip, namaz kılıyor musun, yada bugün ahiretin için ne yaptın diye sormak trajikomik. Bu üslupla islamiyeti tanıtamazsın. Kaldı ki içki içmeyen, her müslümanım diyende namaz kılmıyor ne yazık ki. Ortada dini konuşurken siyaseti karıştırması, karşı tarafı dinlememesi fazlasıyla sinir bozucu. Bir konunun içeriği ne kadar doğru olursa olsun, yanlış aktarım ile böyle itici bir hal alabiliyor. Insanları yargılamadan, aşağılamadan konuşmayı öğrenmesi gereken muhabir. Sesini yükseltince daha iyi duyulacağını sanmakta, halbuki doğru röportaj yapmanın tekniklerini öğrense ne kendisi bu kadar yorulur, nede karşısındaki insanları yorar. Islamda hoşgörü temel şartlardandır, ki bunu kendide savunmakta, o vakit önce kendinden başlamalı. Şahsen ben izlerken vatandaştan çok kendisinden ibret alıyorum.