şimdi bize yıllarca denildi ki laiklik din ve devlet işlerinin ayrılmasıymış. peh peh peh. hacılar bakınız laikliğin gerçek anlamı dini inançların devlet tarafından korunmaya alınmasıdır. bu tanım Fransız itilalinin gerçekleştiği fransa toprakları içinde olan ve Fransız ihtalini etkileyen yazarlar tarafından oluşturulmuştur. bizim topraklarda medeniyetin beşiği diye bakılan(!?) Avrupa topraklarında genel olarak 3 tip laikliğe yaklaşım vardır. ilk olarak dünyayı alttan alttan yöneten ingiliz devletinin dini vardır ve londradaki protestan kilisesine bağlıdır kraliçe. ikincisi disipliniyle ve çalışkanlığıyla hatırlanan almanların dini gruplara tüzel kişilikler sağlanmakta ve okullarında istenilen dinde ve mezhepte eğitim verilmektedir. üçüncü olarak ise fransada devlet dini gruplara sivil toplum kuruluşu gözünde bakmakta ve kuruluşların belirlediği alanda eğitim vermesine izin vermektedir. resmi okullarında ise istisnalar hariç dini eğitim verilmemektedir.
ek olarak ingiltere de de okullarda dini eğitim verilmektedir. tabi bu eğitimler genel olarak isevi mezheplerini kapsar Müslümanlar içinse pek hoş görülü değillerdir ve Müslüman grupların yapmak istedikleri eğitimler genel olarak sıkı bir gözetimden geçer.
soruya gelecek olursa Müslüman adam zaten diğer dinlere gösterdiği hoşgörü ile laik bir insandır. zaten Osmanlı zamanında ruhu şad olsun fatih sultan Mehmet han ve ondan öncelkiler ve de ondan sonrakiler her ne kadar siyasi olarak değerlendirse de laik davranışlarda bulunmuşlardır.
not: bu soruya ve diğer kafanızdaki sorulara cevap bulmak istiyorsanız tanımlar üzerinde biraz kafa yormanızı tavsiye ederiz. saygılarla ve de sevgilerle değerli dostlar.