Şahsın tutuksuz yargılanması kararı ile birlikte aklıma gelenler şunlar oldu.
Bugünden itibaren bu günümüzü arar hale geleceğiz. Öyle bir duruma düştük ki bu saatten sonra hâkim karşısına çıkan bir saldırgan, (kadının) "ayakkabısındaki tozdan tahrik oldum" diye savunma yapsa tahrik indirimi alacak gibime geliyor.
Hatta sosyal medyada, "Kadın da ayakkabısı tozlu dolaşmasaymış kardeşim!" diyebilecek tıynetteki fuhşun filozofları tarafından savunulacak bu saldırgan...
Ayakkabım, spordu altı yumuşaktır demiş kişi, meselemiz darbenin şiddeti değil ki... Dokundurup çekmiş olsan bile o kadının gözyaşları kadar önemi yok senin şu evrende kapladığın yerin!
Düşündükçe daha da karamsarlaşıyorum. Birkaç gün önceydi kadınlar bana yaklaşmıyor diyerek kendini savunan bir başka hemcinsim, 3,5 yaşındaki Irmak'ı aramızdan aldı. O pis elleriyle ona dokundu... Herkes onun ölüm haberini bekliyor! Peki, bu toplum bu hale gelirken siz neredeydiniz kardeşim?
Herhalde iki günde bu duruma gelmedik biz... Bu olayların bugün bu kadar gün yüzüne çıkmasının tek sebebi yalnız bırakılan kadınların kendisine destek olan insanları görmeleri ve onlara güvenmelerinden kaynaklanıyor. Yani birileri bu mevzularda ses çıkarmasaydı, siz yine bu ülkenin %99 müslüman, biz çok ahlaklıyız diye orada burada salak salak artistlik yapacaktınız.
Yılbaşı gecelerini düşünüyorum mesela... Ertesi gün haberlerde hep taciz vakaları olurdu. Soruyorum size, bu ülkenin % bilmem kaçı müslümansa yılbaşı denen gavur icadı gecede, bu kalabalıklar nasıl oluşuyor? Ya da o gün için etrafta "güven timleri" neden oluşturuluyor. Kapkaç yani hırsızlık günah değil mi? Taciz ve hatta tecavüz zina suçunun bir benzeri yani haram değil mi?
Tahrik indirimleri kaldırılmadan ve emsal kararlar hâkimlerce verilmeden bu ülkede bu sorun bitmeyecek... Bir gün bu hayasızlık sizin ailenize uğradığında, o güne kadar sessiz kaldığınız için kendinizi affetmemenizin de hiçbir önemi olmayacak!
işte, Abdullah Çakıroğlu'nun olayı budur. Babası, adının anlamı bilerek mi koydu bilemiyorum ama bu adam Allah'ın kulu olamamış o açık...