kahveci mustafa amca, yıllardır danışman geçidinin köşe kısmındaki çay ocağını işleten tatlı mı tatlı amcadır.
arkadaşlarınızla beyoğlu'nda gezerken yorulunca ya da henüz ne yapacağınıza karar vermemişken ayaklarınızın sizi götürdüğü yerdir onun tabureleri.
ya da çok paranız yoksa cebinizde alırsınız simidinizi simit sarayı'ndan, doğru danışman'a siz oturur oturmaz mustafa amca gelir (veya barış) tüm içtenliğiyle kimi zaman ahlinizi hatrınızı sorar ya da küçük bir espri yapar tüm içtenliğiyle ne istediğinizi sorar.
daha çayınız gelmeden ev sahibi kedilerden en az biri gelir yanınıza sürtünür biraz, her tarafınızı tüy içinde bırakacağını bildiğiniz halde oynarsınız onla seversiniz biraz; zaten onun da asıl derdi simit değildir, sevdirmektir size kendini biraz.
çayınız gelir o ara; bir yandan yerken bir yandan da mekandaki diğerlerini süzersiniz iki dakika.
sonra kendiliğinden bir muhabbet başlar mekandaki diğer yalnız oturanlarla aranızda(tabi her zaman değil). mustafa amca'da atlar lafa işi olmadığı zamanlarda.
böyledir mustafa amca'nın çay ocağı.
arkadşlar kendi aralarında danışman diye bahsederler buradan, çay ocağının adı danışmanmış gibi.
