Bu gece bir şeyler yazmak zor gibi saygıdeğer dostum. Fazla mı karanlık yoksa Güneş mi batmadı henüz, bilmiyorum. Bir parça yalnız hissediyorum, hepsi bu.
Öcülerden korkuyorum bazen, öcü insanlardan korkuyorum. Çekingenlik yapmanın lüzumu var sanırım biraz. Hepsini yazamam buraya içimden geçenlerin. Ayıp şeyler de geçiyor içimden, yasak şeyler de geçiyor. Senin yanlışların benim içimde yol çalışması yapıyor.
Hava durumunda, havanın durumuna dair hiçbir şey söylenmedi bugün. Havalarında değillerdir deyip kapattım cin kutusunu. Bir yasak elma verdim dilenciye, eski ayakkabılarımı bıraktım camiye, nede olsa biri çalar zaten diye. Yazmaya sondan başladığım kitabımın arka kapak yazısını bitirdim.
Sana günlük gibi davranıyorum kusura bakma.
Sadece sana anlatabiliyorum ama. Saadet ve sulh kavramlarından uzağım bu aralar. Canım çok sıkılıyor. Dişlerim çok sıkılıyor. Arabalar sıkılıyor trafikte, limonlar sıkılıyor ve bu koca arazide seninle kol kola sıkılmak bana kısmet olmuyor bir türlü.
Şebek olmak yorucu bir iş sevgili dostum. Hayat yorucudur zaten.