anı hem yaşamayı,hem yaşatmayı,ilke edinmiş fedakar insanların güzide uğraşı diyebiliriz.hepi topu bir kağıt parçasıdır gözünüze görünen,bir ressamın resmedebileceği,bir şairin yazabileceği,bir roman yazarının kurgulayabileceği,bir müzisyenin besteleyebileceği bir kağıt parçası.ama ne bir resimdir,ne bir şiir,ne bir roman,ne de icli bir şarkı.fotoğraf teknik ister,yetenek ister,kurgu ister,anlam ister,duygu ister,anlaşılmak ister,şevk ister,bakım ister,zaman ister,zevk ister..araştırma ister,emek ister,çaba ister.saatlerce beklersiniz o anı..cünkü fotograf andır.zamanın icinden yaşatmak adına çalınan zamandır...evet sanattır fotoğraf cünkü bütün sanat dallarını sınırsızlıkla barındırır icinde..ve düşüncelerinizi duygularınızı kelimelerle sınırlamaz,resim sanatcının kalem ve fırca darbeleridir ve sanatcının cizgileri ve düşünceleri ile belirir ve anlamı size bırakır ve elbette bir resmin de fotoğrafı cekilebilir,fotograf olanı güzelleyerek yansıtma biraz ışık,biraz renk katarak belki,üniversitenin fotoğrafcılık bölümüne dahil olmak icin gördüğünü resmedebilme ve tonlama yapabilme koşul olarak aranıyor.üstelik aşkla yapılan nadir mesleklerden biri hobilikten terfi almadan önce..fotoğraf sanattır cünkü her ayna gecmişi olduğu gibi yansıtamaz efendim,bir saniye sonra geçmiş olacak o an.emek ister cünkü zor olan yakalamaktır,zaman hep kaçar.sanat mı değil mi tartışıladursun gelin-damat fotoğrafı cekmekle bitmiyor o işler,ben de çekerim deyip meyve veren ağacı taşlamakla olmuyor.ruh istiyor ferruh.anı biriktirme sanatı diyorum ve başıma tac ediyorum*
bir gün batımıyım güneyde
bir akşam vaktiyim
ucuz bir şarabın şişesiyim denizde
yüzüyorum,yüzüyor muyum
biliyor musun bir gün bir yağmur sonrası
siyah beyaz bir fotoğraf bulacaksın yerlerde...
işte o an bir kıpırtı yüreğinde
ve iki damla yaş olacağım
güneşli gözlerinde..gözlerinde