sene 2013 falan. o zamanlar işe yeni girmişim. takım elbise, günlük tıraş falan derken sıcak suya sokulup tüyleri alınan tavuk gibi ortalıkta geziyorum. işe gitmeden her sabah rahat rahat zıçıyorum falan. bittabi bunu yapmazsam günüm kötü geçer falan..
kız arkadaşım yeni döneme başladı, ben kendi evime ziktür çekip onun evinde kalmaya başladım. iki-üç bavul kıyafet yerleştirdikten sonra tuzak üzerine konulmuş peyniri kesen fare gibi etrafımı süzüyorum. neticede 6 tane karşı cinsin içinde kalacaktım, bulunduğum ortama alışmam lazım. ulan küçüklükten gelen alışkanlığım da var tabi. sabah uyandıktan sonra zıçmazsam akşam olmaz bana. kızlarla tanıştım. oturdum bir köşeye, bir yandan da eve alışmaya çalışıyorum. otururken "ulan bu kadar kızın içinde nasıl zıçacaaaz" diye düşünmeye başladım. bi an için zaman durma noktasına geldi. o akşam mümkün mertebe zıçmamak için yemeği az yedim. hatta işememek için bile az meşrubat içiyorum. geceye doğru herkes odasına çekildi. bende hatunla odaya geçtim, direk uyku moduna geçtik.
sabah 5 gibi feci bir sancıyla uyandım. evet. o sancı bildiğiniz üzere sıçma isteğiydi. kendi kendime düşünüyorum. "ulan bu saatte kızlar uyuyo, git zıç" diyorum kendi kendime. ama ya kokarsa ? ya koku sabaha kadar çıkmazsa ? yatağın içinde dönüp duruyorum. kibrit yakıp zıç tavsiyeleri okudum sözlükten. ama 10 kuruşa aldığım kibrite nasıl güvenebilirdim sabahın köründe anana koyayım. neyse düşündüm durdum 20 dk ilerideki camii aklıma geldi. hemen giydim üstümü ama bok çıktı çıkacak. yarı koşar yarı yürür vaziyette camiinin tuvaletine girdim. yaktım sigarayı püfür püfür zıçıyorum sabahın serin saatlerinde.
dostlar. o günün akşamı kızın biri bir zıçtı. ulan kokuyu alan burnum mavi ekran verdi anana atlayayım. böyle bir bok kokusu olamaz. sonuç olarak utanmayın. sıçasınız geldiğinde rahat rahat sıçın. evet, kızlar da sıçıyor.