Kapısından girdiğim andan itibaren hayatımı baştan aşağıya değiştiren ortam.
Nefret ederdik o okula gitmekten, sabahın altısında ayaklanıp isyan ederek siyah eteği giyip gömleğinizin düğmelerini iliklerken, içeriden gelen tabak çatal sesleri, babanızın bile işe gitmediği aklınızdayken şöyle bir kahvaltı yapıp arkadaşların yanına koşturmak, o kadar yolu etek giymeyi zorunlu kıldığı için müdüre söve söve bitirmek. O zamanlar işkence gibi gelse de güzeldi. Kahvaltı yapmadığımız günlerde okuldaki çardakta tost-çay eşliğinde güle eğlene edilen kahvaltılar, bir kulaklığı iki kişi takıp merdivenlerde oturmak, hoşlanılan çocukla bakışmak, senede en az bir kez okulun arka tarafında ağlamak, okuldan kaçamamak, istiklal marşı okunurken gülmeyi durduramamak... o zamanlar saçmalık da olsa özleniyor şimdi. Evet. Lise candır.