açıkça söyleyeyim, kendisi hakkında bugün araştırma yaptım. neden yaptım? geçtiğimiz yıl, uludağ sözlükteki orgazm sorunu diye bir yazı yazmış. kendisini tanımayana lavuk demiş. bir lavuk olarak dillendiriyorum şimdi bu entryi.
arkadaş, adam sanal yaşıyor. kendi içerisindeki tutarsızlığını bir kenarıya bırakırsak, adam resmen popüler kültür için binbir şekle giriyor. sahibi olduğu siteye girdim, bir tarafı reşat, bir tarafı çalışlar. nereye baksam reşat çalışlar şöyle yaptı, reşat çalışlar muhteşem adam vesair. yürüyen bir ego yığını olarak dolaşıyor ortalarda anladığım kadarıyla.
tanrısal bir zeka, yücelerden gelen bir varlık olarak görüyor kendisini. kendisini tanıtma şekline bakarak bile aslında kendisinin bu olmadığını söyleyebilirim. şöyle müthişim, böyle mükemmelim lafları ile yürümüyor ülkede işler. aydın olarak tanımlıyor kendisini sanırım. bana kalırsa aydın, aklını merkeze oturtabilmiş kişidir. ki yazdığı makalelere, verdiği demeçlere baktığımda kendisinde bu ışığı göremedim. ayrıca, zaten zilyon tane aydın, aydını tanımlamış edebiyatın çeşitli dönemlerinde. ortak paydada buluştukları tek konu, 'aydın toplum çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün tutan insandır' olmuş. reşat çalışlara bakıyoruz, egoist. yani ben aydınım, ben kurtarıcıyım ayakları yapmasın hiç. yaptığı için söylemiyorum, yapma ihtimali olduğu için söylüyorum. yapıyorsa da ben bilmiyorum.
gözlemlediğim kadarıyla yapabildiği en iyi şey laf cambazlığı. şu an şu yazdığımı görse zilyon tane terim ile karşılık verebilir, bunu gördüm. analitikten girer, terminoloji ile devam eder, paralel evrenden çıkar. ve ben bana verilen ayardan bir bok anlamam. ki zaten eleştiri yapmanın temelinde sade ve akıcı bir dil yatar, bundan gocunmam anlamsız olur.
kimsenin bilmediği terimleri ile kendi dünyasında, egosu ile mutlu bir yaşam diliyorum kendisine.