memleketi babalar gibi satan birinin öbür taraftaki ilk saatleridir.
şöyle olabilir;
-merhaba,
+merhaba.
-nereden?
+cleveland'dan geliyorum. cennete mi gideceğim.
-o kadar kolay değil, biraz beklemeniz gerek.
+ok. şuradaki ırmaktan şarap mı akıyor?
-evet.
+ama boşa gidiyor, onu değerlendirelim.
-nasıl?
+satalım o ırmağın suyunu.
-manavgat suyunu israillilere sattığınız gibi mi?
+yani, ama buradan şarap akıyor, fransızlara satalım.
-olur olur bakarız.
+ahah ahah.
-noldu gene?
+bu cehennemde yanan ateşten neden faydalanmıyorsunuz?
-nasıl faydalanıcaz ki?
+elektrik üretelim, termik santral projesi falan yapalım.
-yapınca n'olucak?
+para kazanıcaz fena mı ya?
-ne parası b'olum?
+ya boşa yanıyo ateş, ne parası olur mu?
-olm iyi hoş da burada para geçmiyor. bak bakalım cebine para var mı?
+ahah, evet ya. aaa cebimde para yok. vay amk, hatta cebim bile yok. vay amk...kefenin cebi...
-ya...işte kefenin cebi yok, anlatmak istediğimiz buydu.
