bir ada ve etrafini saran uc irmagin (tuna, aras, meric) hikayesini anlatan mukemmel, hatta mukemmelin otesinde kitap. acik konusmak gerekirse ben buket uzuner'i fazla sevmem, iki kitabini daha okumuslugum var, didik didik edilmis gibi gelen ozturkcesi, "ben bilirim ama siz anlamazsiniz" diyen o epigraflar, dna'li genetik sifreli metaforlar...bana hep yapay geldi. ama bu kitap her bir karakteriyle benim oldugum ve/veya olmak istedigim kisileri temsil ediyor sanki.
<alinti>
sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim...yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, pek çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen...yanında sonsuz şımarabileceğim ve hala korkmaktan kaybetmeyeceğim tek kişi...yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum...sonra daimi hayranım ve tabii dokunulmamış sevgilim...sen benim masumiyetimsin...benim en yakınımsın! aslında belki öbür yarımsın? bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?
</alinti kusagi sona erdi>
aglatir evet. cunku askin binbir turlusu vardir ve her cesidi acitir.