ilk okul 5'e gidiyorum, arkadaşım filan yok. Zaten okulda popüler biri değilim ama arkadaşlıkta kuramıyorum, böyle silik bir tipim işte. Okulun ilk gününden beri 6'cı sınıftaki serkandan hoşlanıyorum, ne hoşlanma ama! Koridordan geçince triplere giriyorum, yüz yüze gelince elim ayağıma dolanıyor. Uzaktan seviyorum yani, bi de bu serkan garip çocuktu. Bazen selam verir hatır sorardı, bazen beni farketmeden çekip giderdi. Tüm dengesizliklerine rağmen seviyordum ama, bir gün onun da beni seveceğini düşünüyordum. Neyse efenim, günlerden cuma serkan beni arka bahçeye çağırdı. Baktım yanında benim sıra arkadaşım fahriye var, dedim lan ne iş? Bunlar bana nispet falan mı yapıyor yoksa? Yanlarına varınca, fahriye gülümseyip gitti. iyice ayar olmuştum ki, serkan lafa girdi.
Serkan: sen benden mi hoşlanıyorsun?
Ben: kim dedi onu ya!
Serkan: fahriye söyledi, utanıyormuşsun
Ben: şey ya ben işte, yani biraz öyle şey ettim ama sen bakma fahriyeye (öyle özgüvensizim ki sormayın)
Serkan: tamam
Ben: ha işte onu diyorum, zaten senin hoşlandığın tipe uymuyorum unut gitsin
Serkan: ben de hoşlanıyorum
Ben: zaten kızlar sana hasta, benden hoşlanacak halin yok ya (sanki onu duymuyorum, kendi kendime konuşup duruyorum)
Serkan: kızım hoşlanıyorum diyorum!
Ben: ney? Nasıl? Şimdi biz baya sevgilimiyiz? (Sanki rüyadan bir anda tekmelenerek uyandım)
Serkan: evet
Ben: kantinde beraber oturup, yan yana yürüyen, el ele tutuşan çiftlerden mi olduk?
Serkan: onlardan olduk, ver elini.
Hala şoku atlatamamıştım, okulun en havalı çocuğu ile sevgili olmuştum. Çok mutluydum çok, ilk kez sevgilim olmuştu çünkü. Artık okul bile cennet gibi görünüyordu, elimi tutan biri olacaktı! Beni seven biri vardı artık! Ders çıkışı eve koşup yarın için kıyafet seçtim, okula yeni öğrenciler geldiği için forma zorunluluğu yoktu henüz. Saçıma, kıyafetime özen gösterdim, sabahın köründe kalkıp aynanın karşısında saatlerce hazırlandım. Evden çıkıp okula geldiğimde serkanı göremedim, okul çıkışı kapıda beklediğini görünce çok mutlu oldum. Hemen yanına koştum.
Ben: durağa kadar gidelim mi?
Serkan: ayrılmak istiyorum (şerefsiz giriş gelişme yapmadan direkt çat diye söyledi lan)
Ben: yanlış bir şey mi yaptım?
Serkan: galiba hoşlanmıyorum ya (pişkin pişkin yüzüme bakıyor bide)
Ben: o zaman dün neden sevgili olalım dedin?
Serkan: hoşlandığımı sandım, yeni sevgilim var o gelicek
Ben: kim? (Kafasını kopartacak kadar sinirliyken bastırmaya çalıştım)
Serkan: sınıfımıza yeni kız geldi dün, hatice ismi. Onunla çıkıyorum.
Sinirden elim ayağım titredi ama ona sövecek halim bile kalmamıştı, daha o yaşta şiddetli bir acı geldi oturdu kalbimin ortasına. Uzaklaşınca bir ağacın altında oturup dakikalarca ağladım, ulan nasıl görmemişim nasıl körmüşüm diye kendime kızdım. Tarihin en kısa ilişkisini yaşadım resmen, bana sevgili olalım dedikten sonra yeni gelen kızla çıkmaya başlamış. Yani 2 saat sevgili kalmış sayıldık..
Alacağın olsun fahriye! ilk heyecanım gözyaşına dönüştü sayende, çeneni tutamadın! Ben uzaktan seviyordum iyiydi böyle, bazı şeylere fazla yaklaşmak acıdan başka bir şey vermiyor işte. O günden beri travma oluştu bende, hoşlandığımı öldür allah söyleyemiyorum..