seytanin fisildadiklari düzcedeki sıcak, güvenli, temiz(!) yurdunda sıkılıp bir süre istanbul'a gitmeye karar verir. her gidişin bir dönüşü vardır elbette. Diğer gün finaller başlayacaktır, yarın düzcede olmak şarttır.
önceden bilet alma ya da yer ayırttırma özürlüsü olan seytanin fisildadiklari, gecenin bir vakti düzce otobüsü bulunmaz. onun yerine samsun otobüsüne biner. Samsuna giderken araba nasılsa d100 otobanından geçecektir, "abi bırakırsınız beni de" denilerek samsun otobüsüne biner.
kader işte, ağ örmeden durmuyor. seytanin fisildadiklarinin inmesi gereken yerde elektrikler kesilir ve bolu dağı girişinde göz gözü görmez. inilmesi gereken yeri baya geçtiğini d100 karayolu üzerinde bulunan Bercesteyi (sanal reklam uygulaması yapılmıştır) gördükten sonra anlar.
özellikle belirtilir ki, saat gece yarısı 1:00 civarıdır.
- söfor bey, durun. beni bırakmanız gereken yeri geçmişsiniz.
+ nasıl yani? ahmet* lan, neden haber vermedin?
- bu saatte ne burada durabilirim ne de geriye dönebilirim. geri gitmeniz gerekiyor.
+ ben geri falan gidemem, benim variş saatim var. bu yolcuları saatinde yerine bırakmalıyım.
- senin varış saatin var da, bu ortamda benim can güvenliğim yok. Abiii iyi bak bolu dağı burası, beni burda bırakmayacaksınız heralde.
+ oğlummm, ahmett çevir şurdan bir araba bayana.
- nasıl yani? hiç tanımadığım adamın arabasına mı bindireceksiniz beni? haberiniz yok mu sizin daha 3 hafta önce bir kıza tecavüz edildi burda, ondan önce ölü birinin çürümüş ceseti bulundu..
+ kızım iyi bak arada bariyerler var, ben nasıl geri dönebilirim?
- haskktrr...
muavin ahmet'in yardımları ile bir araba durdurulur. içinde 30 yaşlarında bir erkek. başka çare yoktur, korkarak tırsılarak ve ayetel kürsü okunarak arabaya binilir.
+ merhaba bayan, yolda kalmışsınızı sanırım.
- evet.
+ bu saatte buralarda kimse bulunmaz. ee nereye gidiceksiniz?
-avni akyol yurdu.
+ arabanın kapısını örtmediniz.
- evet bilerek örtmedim. ben kapı açıkken de gidebilir.
(diz boyu kar ve o kapı asla örtülmedi. amaç; adamın herhangi bir yaklaşımı anında otobana atlamaktır.)
+ öğrencisin demek.
- ...
+ hangi bölümde okuyorsun?
- ...
+ kaçıncı seneniz?
- ...
+ biz o yurda ekmek getiriyoruz, belki rastlaşırız daha sonra.
- sen bir durdursana şu arabayı!
şöfor arabayı dururur. amaç arabanın plakasını alıp arkadaşlara vermektir. var gücüyle şoföre duyurarak;
- aloo gülsüm, bak ben şimdi bolu dağındayım, hiç tanımadığım birinin arabasına binmek zorunda kaldım. araba eski birşey. arkası kasalı fiat, turuncu renkte. plakası 81 ap xxx. tahminen 20 dakika içerisinde yurdun önünde olmam gerekiyor, haberiniz olsun.
şoförün bir anda tavırları değişir.
+ tamam bacım, 15 dakika sonra ordayız.
- heh şöyle ol bakıym..
15 dakika içerisinde yurdun önündeydim. neredeyse tüm yurt kapıda gelmemi bekliyordu. adama istediği ücretin iki katı verilir, odaya gidilir, şükür namazı kılınır bir daha da adamın suratı görülmez.
eveeet; bu hikayeden ne öğreniyoruz? bilet ayırttırmak hayati önem taşır.