genelde bu tartışmanın çıkış nedeni abdullah öcalan'dır. olaya sadece bu açıdan bakıldığında en karşı olan insan bile bir acaba diyebiliyor kendi içinde. ancak bunu şöyle düşünmek gerekir apo'dan yola çıkarsak;
bir insan düşünün ömrünün kalan kısmını bir adada geçirecek. yalnız olmayacak ama konuşacağı, konuşabileceği insanların gözündeki kendisine duyulan nefreti görecek, ideolojisi her ne olursa olsun bunca masum insanı ve askeri, üstelik zamanında silahsız askerleri öldürme emri verdiğini bilen askerler ona yemeğini götürecek, kapısında nöbet tutacak. sürekli o askerlerin gözündeki nefret dolu bakışların altında, nefret dolu gözlerin hapsinde olacak. haklarının büyük çoğunluğu kısıtlanmış ve bundan sonra da o kısıtlı haklarla yaşamak mecburiyetinde olduğunu bilecek. bu bi insan için hayatının en büyük psikolojik işkencesidir bana göre, öldürdüğü, sebepsiz yere canına kıydığı hayatların eline muhtaç olmak. ha bu arada apo psikolojik tedavi görüyormuş, bilginize.
kaldı ki bu idamın sadece bir kişiye indirgenmiş boyutu, idam yüzünden bu ülkede masum insanların nasıl darağacında sallandırıldığını söylememe gerek yok kanımca. bu ülkenin insanının canına kastetmeyi bırak, insanların iyiliği için bişeyler yapmak isteyenlerin nasıl alel acele idam sehpasına götürüldüğünü gördü bu topraklar, bu cezanın iktidarların elinde nasıl bir silaha dönüşebileceğini gördü. bir kişi için istisna, peki ya o bir kişi idamı haketmeyen biriyse, ya o bir kişi de sınırlı kalmazsa, dar ağacı birin yanında bini de harcarsa, ya kanla beslenenler daha çok isterse?
idamın geri gelmesi şu saatten sonra çok mümkün değil türkiye'de. bu kadar yol katedilmişken geriye dönüp en baştan başlayacağını sanmıyorum kimsenin, ama farzedelim ki idam geri geldi, şu filmi izleyerek kanımca bunun neden olabileceği tramvayı daha iyi anlarız;