anarşizm

entry433 galeri video1
    61.
  1. (bkz: mezheb-i fevza)
    (bkz: başsızcılık)

    başta devlet olmak üzere bütün baskıcı kurumların ortadan kalkması gerektiğini ileri süren öğreti... ingiliz düşünürü godwin, 1793 yılında yayımlanan political justice adlı yapıtında, insanlığın ahlakını bozduğu için devlet kurumunun ortadan kaldırılmasını ileri sürmüştür. stirner, tucker, tolstoy vb. gibi birçok düşünür de bu kanıdaydırlar. fransız düşünürü charles fourier, çakıl taşlarını toplayıp r kutuya koyun ve sallayın, hiç bir sanatçının beceremeyeceği kadar uyumlu bir mozaik elde edersiniz" demekle, toplumun doğal biçimlenişinin en uygun ve verimli biçimleniş olduğunu dile getiriyordu. bu düşünce, proudhon ve bakunin gibi ütopyacı toplumcularla kropotkin gibi kuramcıların elinde bir öğrti olma niteliği kazandı.

    başsızcılık terimini ilk kullanan fransız düşünürü joseph proudhon bu düşünceyi ütopyacı toplumculukla, rus nihilisti michail bakunin de nechayev'in nihilist öğretisiyle kaynaştırdı. prens alekseyevich kropotkin de düşünceyi kuramsal olarak düzenlemeye çalıştı ve anarşizm "doğal uyumu, yapma kurumlarla zorlamakla" anlamıyla tanımladı. kropotkin'e göre "anarşizm, düzen yokluğu gibi, baskı yokluğudur".

    devlet -marksçılıktan alınma bir düşünceyle- egemn sınıfın çıkarlarını korumakla görevendirilmiş gereksiz bir kurumdur. özgürlüğü gerçekleştirme devrimine devleti ortadan kaldırmakla başlamalıdır. devlet, -marksçılığa karşı bir düşünceyle- hiç bir zaman yeni bir toplum çağını başlatmak için kullanılamaz.

    temsilcilik gibi düşçülükler insanları insandışılığa dönüştürür, gerçekte hiç kimse bir başkasını temsil edemez. baskı yerine özgür işbirliği, korku yerine kardeşlik ve sevgi gerçekleştirimelidir. devlet yerine özgür işbiriliğinin doğuracağı dernekler ve derneklerin birleşmesiyle meydana gelecek federasyonlar kurulmalıdır. uyum, bu kendiliğinden birleşmelerin doğal dengesiyle meydana gelecektir. çeşitli birlikler, her an yön ve biçim değiştirerek her an en yetkin yönü ve biçimi bulacaklardır.

    devletle birlikte her türlü baskıcı kurum yok edilmelidir. insan; bir üretici olarak anamalın otoritesinden, bir vatandaş olarak devletin otoritesinden, bir birey olarak dinsel törenin otoritesinden ve özgür bir gelişme olanağına kavuşmalıdır. bütün insan yetenekleri ancak başsızcı bir toplumda, hiç bir baskıyla engellenmeksizin, özgürce gelişebilir... ütopyacı bir alanda gelişen başsızcılık, marksçılıktan yararlanmaya çalışmışsa da hiç bir zaman marksçılığın bilimsel yönünü ve gerçek özünü kavrayamamıştır. birinci enternasyonal'de bölücü bir rol oynamayan başsızcılar, "devletin yavaş yavaş eriyip ortadan kalkmadan önce tarihsel bir boyunca zorunlu olduğu" yolundaki marksçı teze karşı çıkmışlardır.

    anarşizme göre devrim, devleti yok etmektir, marksçılığa göre devrim, burjuva devletini halk devletine dönüştürmektir. bu iki tez arasındaki önemli ve derin ayrılık anarşizmin ütopyacı karakterini ortaya koyar.
    2 ...