Çocukluk anısı demeyelim ama eski bir anımdı. Dışarıda yağmur yağıyor evin içide soğuk üşümemek için üstüme yorganımı almış pencerenin yanındaki rahat koltuğuma kurulmuş dışarıyı seyrediyorum yağmur cama vurdukça çıkan sesleri dinliyorum havada kararmak üzere neyse sütlü kahvende önümde bir dışarı bakıp bir yudumluyorum mükemmel nostajik bir atmosfer var ortamda tam o sırada odaklanıp anın içinde kaybolmuşken kuşun biri cama çarptı. Ama feci tırstım tam odaklanmış hayallere dalmış gitmişim şunun yaltığına bak lan kör müsün cama çarpıyosun kaldıki onu geçtim ev güney cepheside değil yani inadına dolanıpta benim cama niye çarparsın onca apartman varken. Bütün ortamın içine etti tabi ne keyif bıraktı ne nostaji açtım camı sövdüm kuşa takmadı bile uçtu gitti.