O gece uyku tutmamıştı. dışarı çıkmalıydım. Belki biraz sigara ya da biraz alkol alsam rahatlayabilirdim ama hiç sevmedigim tembel yanım yine kazanmış olacak ki, yatagima uzanip kaldim.
Küçükken de pek arkadasim yoktu. Nezaman canim sikilsa ya da annemi kizdirsam bisikletime biner, buyuk dut ağacının altina gider ve annemin sakinlesmesini beklerdim. Hatta bir seferinde -sanirim 3. Sinifken- fena kizdirmis olmaliyim ki pazardan paramin yettigi kadariyla elma alip döndüğümü hatirlarim. Paramin yettigi kadariyla dedigime bakmayin bisikletimin gidonunda tasiyacak kadar 1kg. filan iste. Hani o gidona astigimiz posetler, bazen ön tekere surter de yirtilir ve icindekiler dokulurken izler ama bir sey yapamadan oylece pedal çevirmeye devam ederdik ya. ben de oyle izliyordum hayatimi simdi yatagimda. Yaptigim tüm planlar bosa cikmis ve bense zamani durduramiyordum.