dünyanın içinde bulunduğu ekonomik kriz, savaşlar ve kıtlık gibi çok mühim sorunlara bakarak başlatılmış kampanya.
dünya birçok sorunla uğraşırken, tayyip erdoğan sayesinde türkiye ne ekonomik krize girmiştir ne de kıtlık içindedir. ülkenin tek sorunu bu refah ortamını hazmedemeyen ulusalcıların bombalı eylemleridir ki onlar da zaten ergenekon soruşturması ile bir fiil sindirilmiştir.
bugün norveç'te uzun kış gecelerinde fakir fukaranın, garip gurabanın yakacak kömürü yoktur; çünkü onlarda bizdeki gibi bir sosyal devlet anlayışı yoktur. sadaka kültürü de gelişmemiştir. düşene bir tekme de onlar vururlar. materyalist dünya görüşü onlara bu şekilde davranmalarını emreder. fakat hal böyleyken türkiye'de benim maddi durumu kötü kardeşimin her kış yakacak kömürü verilir. kimin sayesinde? tabii ki recep tayyip erdoğan. işte bu yüzden tayyip erdoğan'ın dünyaya başbakan olması lazım.
sadece norveç mi? tabii ki de değil. afrika kıtasına bakın. yiyecek ekmek yok, susuzluk var ve hatta yavrucakların okula başladığı ilk gün önlerine kitapları konmuyor. dünya işte böyle rezil kepaze yönetimlerin elinde. biraz refah seviyesi yüksek olan ülkelerse savaş üstüne savaş başlatıyor. mesela amerika. tayyip erdoğan hem barışçı ve humanist, hem de fakir fukarayı kollayan yönüyle dünya için biçilmiş kaftandır.
şimdi diyeceksiniz, iyi güzel de mirnettin, dünya başbakanı nasıl olucak?
onun da çaresini bulduk herhalde. yeni belediyeler yasasının etki alanını genişleticez. o kadar ülkeye gerek yok. abd gibi büyük ülkeleri büyükşehir belediyesi sıfatına sokup il yaparken, malezya gibi ülkeleri il yapıcaz. yapılacak ilk genel seçimlerde de tayyip erdoğan'ı dünyaya başbakan seçicez...
