bir de böyle bir gerçek var...kendimizi zehirleriz. bunu ifade edeceğin kişi buhar olmak istemişse yola tekten devam edersin. bir nokta da kendimizi zehirlemiş oluyoruz ama sipariş üzerine de birini sevmekten vazgeçecek değiliz. hayır inadına sevmek diye bir şey var ya belki bunun diğer adı olabilir. ama ortada inat yapacak biri yoksa tam olarak bunu adlandırmak ve anlatmak kolay değil.
sen birine inanmak istiyorsan ona ''hayır'' dedikten sonra gör. bakalım senin dudaklarının arasında mı onun sana olan duyguları. ne kadar kararlı, istekli seyret. sevilmemeyi umursamam, başkası sevmedi diye ben de onun üstünü o istiyor diye çiziyorsam, net durmuyorsam zaten bunu umursamış olurum. çoğu zaman umrumda değil onun beni sevmemesi. mühim olan benim ne yaptığım.
sanılanın aksine dünya sevilen üzerinde dönmez. seven insanın merkezindedir hayatın. çünkü her şeyden sen sorumlusun. suçlanacak ilk insan sensin, senin yaptığın bi hata bin hata olur onunki hasır altı edilir. zehirlenme kısmı dediğim bu işte. zor çok zor iş. umursamadığın halde bile üzerindeki ağırlık kaybolmuyor. her şeye rağmen bunları unutuyorsun.
konu hakkında ne düşünüyorsun diye sorsanız '' öyle olması lazım'' diyeceğinden eminim. m nin öyle olumlu cevap verdiğini düşündüğüm zaman acayip mutlu oluyorum. o kadar olumsuzluğa alıştırmış ki...