bugün

kedi

Geçen haftalarda bir gün...

Evde uzun zamandır yalnızım. 2 yaşındaki kedimle takılıyoruz. Kanepede uzandım bu da koridorda falan takılıyor.

Sonra ben bi doğrulmak istedim. Fakat o ne? Göğsüme korkunç bir ağrı girdi. Ne oluyor demeye kalmadan sağ sırtımdan da bıçak yemiş gibi bir acı hissettim. Doğrulamadım.

Çok korkmuştum. Kalp krizi diye düşündüm. Bir yandan kelime-i şahadet getirmeye çalışıyorum bir yandan ne vayy bee işte geldik gidiyoruz tarzı düşünceler geçiyor aklımdan.

O sırada bizimki geldi yanıma. Yüzüme şaşkın bakıyor. Buna etrafta kimseyi görebiliyor musun diye sordum. (Soramamış da olabilirim konuşamamışımdır büyük ihtimalle ama bana soruyorum gibi geliyordu)

kedinin gözlerinde yaş belirdi sözlük. Bildiğin ağlamaya başladı. Bunu görünce bendeki korku iyice arttı. Ve demek ki sonum, tek başıma bir evde yapayalnızken gelecekti.

Sonra ölümü bekledim. Kedim de dibimde yüzümü yaladı. Miyavladı. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Lan neden ölmedim ben diye geçti aklımdan. Doğrulmaya çalıştım. Zor da olsa kalkabildim.

Hemen dr arkadaşı aradım. Anlattım. Kahkaha attı öküz.

Meğer yel girmesi denen bi olay var ya. O olmuş bana. Yakı al yapıştır bişey kalmaz akşama dedi.

Ölmeyecektim o gün sözlük.

Ama kedimle aramdaki bağ inanılmaz kuvvetlendi. Aslanım benim. Demek ki ölsem arkamdan ağlayanım olacakmış.

Kedi medi. Adam olana çok bile.
güncel Önemli Başlıklar