sapıklık sınırları tam olarak çizilememiş bir olgudur. her insanın, cinselliğin normal yönünden sapmış ufakta olsa birtakım duyguları mutlaka vardır. üremeyi zevkli hale getiren en önemli etkenler bu duyguları besleyen arzulardır. ancak bu arzular bir başkasının cinsel özgürlüğüyle kesişiyorsa, hele hele bu bir başkası bir çocuksa işler değişmekte. sapıklık denilen kavram işte bu noktada ortaya çıkmakta.
olayın türkiye istatistikleri üzerinden incelenmesi ise, türkiye de sapıklığın arttığını işaret edebilir. bu artışa birçok neden de gösterilebilir. sapıkları en çok cesaretlendiren şeyin bir başka sapık olduğu gözardı edilerek bangır bangır yapılan televizyon yayınları, muhafazakarlaşmanın getirdiği baskılar ki bu noktada, her ne şekilde olursa olsun muhafazakarlaşan bi toplumda sapkın cinsel dürtülerin belirginleştiği gerçeği göz ardı edilemez (bkz: iran), eğitimsizlik, bozulmuş ahlak ve aile yapısı.. bunlar ve bunlar gibi birçok olumsuzluk bu artışta sebeplerden biri olabilir.
türk milleti için sapıklık 10 yıllık yeni bir olay değildir, büyük selçuklu'nun çöküş zamanlarında anadolu'da ortaya çıkan livata olaylarından (tabi bu durumda moğolların da etkisi var) osmanlı'nın son zamanlarında başgösteren akılalmaz fuhuş sektörü ve bununla beraber tarihte ilk kez rastlanan sex partilerine kadar. bugün dünyada eşeğe "nallı fatma" diyebilecek bir başka ırk daha olduğunu da düşünmüyorum. bütün bunlar ışığında eğer artıyorsa bu sapıklık zaten bizim için hep vardı, ne batıdan aldık ne doğudan, onu azaltacak olanda yine bizleriz.