insanların kendilerini geliştirmek için faydalarına olan ama türk insanının duymak istemediği şeydir. bunun yerine insanımız hatasının hissettirilmeden söylenmesini hatta söylenmemesini ister. daha sonra hatasından dolayı sıkıntı yaşayınca da "dost dediğin acı söyler, niye söylemedin!" diye bik bik öter. sonuç olarak hepimiz kötü gün dostu severiz ama kötü günü öncesinde söyleyen dostu istemeyiz. o kötü gün gelip de yere düştüğümüzde bizi yerden kaldıracak dost isteriz. erken uyarı hayat kurtarmıyor bizde kalp kırıyor.