içinde bir sürü şey biriktirmek. öyle bir zaman geliyor ki bu kişinin doğum gününü bile kutlayacak heyecan olmuyor içinde. öldürüyorlar insanın güzel duygularını. yine içine atıyorsun. sevmek sevmek sevmek bunlar hep laf diyorlar. onlardan başka dünyada haklı kimse yok. sana doğum gününü kutlatmayacak kadar kendinden soğutma işleri felan. bunlar çok acımasızca. esas acımasızlıksa bambaşka. bak işte bu zaman böyle nefretle dolusun. 2 ay sonra bundan eser kalmayacak. tekrar senin kadar hiç kimseyi sevmedim lafları sayıklayacağız. hepsi bi yerde teferruat aslında. mühim olan vicdan. yaşarsam bundan 20 yıl sonra da vicdanım rahat olacak. bundan kral bir şey yok. birini sevdik, gecemizi, gündüzümüzü yedik. o bizi sevmedi diyip geçeceğim. çok değil 3 5 sene sonra beni çok daha iyi anlayacak. onun beni anlayıp anlamaması o vakitlerde 1 gram umrumda olur mu? onu da allah bilir. ''eğer kafka olma şansı verseydi ben ona milena olduğunu iliklerine kadar hissettirirdim, mektuplardan yatak yapardı kendine, keyfi bey kızında olmazdı. '' derim belki. şimdi benim için hiç kimse...