anıtkabir e çocuk parkı yapılması

entry54 galeri
    16.
  1. buna gerçekten inanmak zor. dua ediyorum umarım o fotoğraf photoshop'tur. diye. böyle bir hakaret böyle bir saygısızlık olmamalı. sanki atatürk'ten türkiye'yi kurduğu için nefret ediyorsunuz. umarım şakadır umarım buradaki soyu bir türlü azalmak bilmeyen trollcü gavatların bir şakasıdır. biliyorum biliyorum şuan oldukça bilgili tamamiyle objektif ve terbiyeli olmam gerek. bu entry'yi silip silmemek size kalmış ama yeter be amk. yeter vallaha yeter kendi ülkemden kendi insanımdan tiksindirdiniz beni. o adamın türkiye'yi yaratması 1 asır sonra ne diye g.tünüze batıyor bu kadar?!!

    bu ülkede imece diye bir şey yok. sadece kitaptaki tanımını biliyoruz ve ilerde bizim çocuklarımız milliyetçiyi vatan sevgisinin ne olduğunu sadece kitaptaki tanımından öğrenecek. asla göremeyecekler, asla hissedemeyecekler. şu 15 temmuz saçmalığından beri her önüne gelen köpek kendini milliyetçi ilan ediyor. her önüne gelen terbiyesiz demokrasiyi savunduğunu söylüyor. peki neden sizin için demokrasi yaratmış birine bu saygısızlık?!!

    bu düşünce ile geceleri 31 çekme sevdalılarına bir şey söylemek istiyorum.

    sevgili orospu çocukları kazandınız. bu sefer hakkaten kazandınız. yıllarca takip ettim. adım adım izledim. ülkenin dört bir yanını. ülkenin omurgasını kırdınız ve neredeyse bütün vatandaşın gücünü çaldınız. onları zavallı değersiz bir hale getirdiniz. onlar farkında olmasa bile. şimdi iki bağırdık diye ölen şehitlerin andıklarını ölen şehitlerin ölümünü telafi ettik "biz yapmamız gerekeni yaptık!" düşüncesine sahip insanlarla dolu bu ülkede. gözünün önündekini göremeyen. yolda bıçaklanırken biri çoğu zaman yalnızca izlemekle yetinen ama yerde ağzından kan sızan hareketsiz bir beden gördüğünüzde... allah razı olsun en azından o zaman bir ambulans çağırmak aklınıza geliyor. tabi cebimdeki paramı aldıktan sonra tabiki... o an farketmedim ve şükürler olsun allah'a gözlüğümü alma fırsatları olmadan kendime gelebilmiştim.

    biliyor musun ben pek insan sever değilim. türk olduğum için çok mutluyum. olmak istediğim ilgimi çeken başka bir ırk yok ve evet insan sevmiyorum ama özellikle türkiye'deki insanları sevmiyorum. sevmiyorum çünkü yalancı, iki yüzlü ve şerefsizsiniz. ihanet etmek sizin için oldukça doğal bir hale gelmiş. çoğunuz rakun gibi parlak bir cisim içinde bulunduğunuz çöplüğü size rahatlıkla unutturuyor. yardım etmiyorsunuz "niye yardım edeyim ki?", edenleri garipsiyor "anasını mısın babası mı sana ne?" ama 3 gün sonra sizin başınıza bir şey geldiğinde "neden kimse yardım etmiyor?!", tanıdığınıza birşey olduğunda "neden bu oldu? neden anlatmadı neden kimse yanında değildi?". bu soruların ardı arkası gelmiyor susmuyorsunuz suçlayacak birine ihtiyacınız var ve bulduğunuzda ooo allah bile suçluyu kurtaramaz sizden. çünkü intikam adına suçluyu linç ediyorsunuz allah adına öldürüyorsunuz. sevginizin hiçbir değeri yok. seviyorum ölüyorum deyip üç gün sonra ihanet ediyor zarar veriyorsunuz sevdiklerinize. istemedikleri şeylere zorluyorsunuz. size köpek dememim sebeplerinden biri yalnızca sizden güçlülere saygı gösteriyor olmanız.

    özgecan isimli birinin başına bir şey geldi ve ülke susmak bilmedi. hepiniz o üç adamı suçladınız bense hepinizi suçladım. çünkü unutkansınız. yanlış anlamayın ben oldukça unutkan biriyimdir ama bazı şeylerin hatırlanması gerektiğini bilirim. ve unutmadım unutamadım. sizi kıskanıyorum keşke bende sizin gibi unutabilsem. siz bir kurban için ağladınız ben unuttuğunuz yüzlercesi için ağlıyorum. tabi umrunuzda değil. niye olsun ki? bir gece evinizdeki bütün erkek ve kadınların düzülüp öldürülmesi, rızanız dışında onlarca kişiyle birlikte olmak, yaşadığınız yerden alınıp 500 dolara satılmak vb. bu tarz olaylar önemsiz. niye önemli olsun ki sizin başınıza gelmediği sürece? çünkü hatırlamaya tekrar başladığım şu son 9 senede sizler "uzaktaki ateş canımı yakmaz." fikrine fazlasıyla bağlısınız. ayrıca başkalarını izliyorsunuz çünkü bu kendi yolunu bulmaktan daha kolay ve işin komik yanı bu hatanızı farkettiğinizde çok geç oluyor. çünkü çoktan başkasının hayatına sahipsiniz.

    sizler büyük bir ormandaki ağaçlar gibisiniz. uzakta bir yangın gördüğünüzde ağaç olduğunuz ve ormanda bulunduğunuzu boş verip "bu ateş bize dokunmaz, söner gider." diye düşünüp başınızı diğer yöne çeviyorsunuz. ateşe bakmamak onu gitmesini sağlayacak gibi. bir başkası çözer sorunu diye geçiştirip devam ediyorsunuz hayata. herkes arkasını dönmüşken ateş tek tek sizi o küçücük ateş büyük bir orman yangını olmuş kavururken bedeninizi, gördüğünüz herşey ve herkes alevlerle sarılıyken bile içinde bulunduğunuz cehennemin farkında değilsiniz.

    tabi hepiniz böyle değil. içinizde farklı olanlar da var. şükürler olsun ki var. aksi takdirde ben burada olmazdım. hele bulunduğum dünyayı yaşadığım ülkeyi ve içindeki insanları farkettikten sonra. eğer bu olağanüstü insanlar olmasa ben bu iğrençliğe katlanamazdım. ne bu şehirde ne bu ülkede ve belki belki bu hayatta bile olmazdım. dünyada köpekler ve canavarlar istenmeyecek kadar fazla ve bu dengesizliğin arasında kömür madenindeki elmas misali insanların var olması beni umutlandırıyor. bir süredir hayırsız saçma sapan durumlarla uğraşırken unutsa da ara sıra beni farkında olmasa bile yinede her gün şükrediyorum yaratıcıya onlar için. çünkü bu dünyada kötü biri olmak olunabilecek en kolay şey. bizim buna rağmen içinde iyilik olan kimselere ihtiyacımız var ve eminim umuyorum ben tanışmamış görmemiş olsam da henüz böyle insanlarda var dünyada eminim. sanırım sahip olduğum umudun ve siz köpekleri hala takip etmemin sebebi bu

    o insanları mutlu edebilirim huzur verebilirim. muhtemelen onlarda aynını benim için yapabilir ama sizin için birşey yapamam size duyduğum bu nefret kontrolüm dışında. çünkü yıllarca çok şey yaptınız. burada yazdıklarım sadece küçücük bir örnekten ibaret. sizler nefret ediyorum çünkü bu verdiğim küçük örnek bir çoğunuz yapıyor ama hiçbiriniz kabul etmeyecek. sizin için o kadar doğal ki yaptığınız şeylerin farkında değilsiniz.
    4 ...