At.
Dalga geçmiyorum gerçekten at. Asaletiyle, sahibine olan bağlılıyla, duygusallığıyla en güzel hayvandır benim gözümde.
Bir aile dostumuz vardı, adam eski yarış atlarını alıp akrep, çıyan vs... için panzehir üretiminde kullanır ama çocukları gibi de ilgilenirdi onlarla. Bi atı vardı adı araptı, ne zaman başka atlarla daha çok ilgilense arap huysuzlanır fırsatını bulunca kaçar gider, günler sonra geri dönerdi. Aile dostumuzun kanser olduğunu öğrendiğimiz gün arap çok huysuzlandı, bir daha eskisi gibi olmadı. Kanserden vefat ettiğş gün arapta öldü. Sonra 2 atları daha çatlayarak ölmüş halde bulundu.
Bir de dedem anlatır, bir atı varmıl gençken, bizim köyün içindende tren geçer, birgün hemzeminden geçerken atın toynağı raylara sıkışmış düşmüşler atla beraber. Dedem atın altından çıkmış, atı kurtarmaya çalışırken tren gözükmüş son dakkaya kadar uğraştım diyor dedem. Ölmeye de razıydım onla beraber beni görünce sabah sevinçten deliye döner şov yapar kahkaha atardı diyor. Tren çarpmaya yaklaşınca at arka toynağıyla dedemi itiyor ve orada can veriyor. Hayatımı kurtardı der ve her anlatışında gözleri dolar.
Böyle bir sadakat böyle bir asalet görünce insan haliyle hayvan olsa at olmak istiyor.