ülkemizde artık terör belası yüzünden daha fazla şehit vermemek için tüm imkanlar seferber edilmediği sürece ve şehadeti tadan tek bir şehidimiz bile yetkili kişilere güvenlik açıklarını düşündürtmediği müddetçe maalesef nihayete ermeyecek olan mücadeledir. evet lafa gelince her şehidimiz binlere bedeldir. evet tek bir şehidimizin bile kanı yerde kalmayacaktır. ancak bunun için operasyonel anlamda başarılı ve terörü bitirici bir planlama yapılmaz ise, eski tip tüm silah ve taşıyıcılar yeni modelleriyle değiştirilmez ise, her bir askerimizin can güvenliği en iyi ekipmanlarla sağlanmaz ise ve terörün aktif olduğu bölgelerdeki karakolların tümü kalekollara dönüştürülmez ise askerimize ve polisimize hak ettiği değer verilmiyor demektir. 15 ağustos 2016 diyarbakır patlaması gibi saldırılar da bu durumu kanıtlar niteliktedir. elimizi vicdanımıza koyup bir düşünelim. bu kadar yoğun terör belasına muzdarip bir ülke iken güvenlik açığı olan tek bir kışla, tek bir karakolumuz bile olması yazık değil midir? doğuda çalışan personele daha iyi güvenlik imkanlarının sağlanmaması haksızlık değil de nedir? aynı şeyleri 5 sene önce de söylemiştim.* ancak günümüzdeki terörle mücadele portresine bakınca hala kendimizi her gün haberlerde gördüğümüz şehit cenazelerini ve artlarında bıraktıkları gözü yaşlı çocuklarını, eşlerini, ailelerini izleyip kahrolurken buluyoruz. hiçbir şehidimizin kanı yerde kalmıyor belki ama milletimiz onların ardından dökülen gözyaşlarında boğulmaya devam ediyor.