Saat 09:15, Nilüfer metro istasyonu. 09:45'te bir işim var ve ben ürkekçe daha önce kullanmadığım bilet dolum otomatına doğru yaklaşıyorum. Otomatın önünde iki amca, ekrana 'şimdi ne yapıyoruz' der gibi bakıyor. ilkine yardımcı oluyorum ikincisi dolum yapmak istediğini söylüyor ve 20 lirayı kağıt para girişine koyuyoruz. Lakin amca 20 liranın tamamını doldurmak istemediği için işlemi ipal etmemi istiyor, çünkü otomatınız bu işlemde para üstü çevirmiyor.
Amcalara yardım ederken işi öğrendim tabi. Rahat ve özgüven dolu bakışlarımla otomata bir adım daha yaklaştım bir bilet için. Cebimde 4 lira bozukluğum ve 50 lira kağıt param var, önce üstteki bozuk para bölümünün üzerinin plastikle kapatılıp iptal edildiğini gördüm ve arka cebimdeki 50 lirayı kağıt para bölümüne yerleştirdim ki teknolojisine soktuğumun makinasının 50 lirayı kabul etmediği uyarısını aldım ekranda. Hemen arkadaki büfeye gidip sürekli kullandığım sigaranın adını söyledim ve 'yok' cevabını aldım. istemeyerek orda olan sigaralardan başka birinin adını söyleyerek 50 liramı uzattım ki..; -Bozuk yok abi dedi genç adam saat 9'u 25 geçerken.
istasyondan çıkıp etrafıma baktım; Burger King kapalı, Migros kapalı. ileride bir sitenin bahçesinde tekel bayi olduğunu hatırlayıp oraya yürüdüm ve bir paket sigara aldım. Koşar adımlarla metro istasyonuna gelip otomatın önünde aynı işlemi tekrarlayıp bu kez açılan gözden tekel bayinin bozduğu 20 lirayı soktum ki onu da kabul etmediği sırada saat tam 9:35'ti. Güvenlikteki arkadaşa acelem olduğunu ve durumun bu şekilde olduğunu ifade ettim, o da dışarıda bir simitçi bulunduğunu oradan paramı bozdurabileceğimi söyledi. Simitçi bu bozuk paraya her an ihtiyacı var, hatta benden daha çok ihtiyacı olduğu kesin, neden bozsun durduk yere paramı diyerek simitçiden iki simit alıp 20 liramı da bozdurdum ve güç bela biletimi otomatın elinden kurtardım. Aceleyle gişeden geçerken kartımı okutmadığımdan gişeye takıldım güvenlik yardımcı olmak istedi. ''kusura bakmayın, biraz gerildim.'' dediğimde güvenlik ''asıl siz kusura bakmayın'' dedi sanırım o da sistemin ne kadar saçma işlediğini daha doğrusu nasıl işleyemediğinin farkındaydı.
Metro istasyonuna çıktığımda saat 09:40 ve metronun gelmesine 2 dakika vardı. Haliyle yalan olmuştu 09:45'teki işim, tabi bu sizin umrunuzda değil. Umrunuzda olsa oraya teknoloji getiriyoruz diye saçma sapan aptal bir kutu koymazdınız ve 4 liralık bilet için 16 lira harcatmazdınız.
Simitler mi? Onları güvenlik arkadaşın odasının önündeki küçük pencerinin mermerine koydum. Ufak ufak doğrayıp kuş beyinlerinizi beslersiniz de belki bir katkım olur.