--spoiler--
unutma ki, tövbekarın saygınlığını, geçmiş günahlarının büyüklüğü belirler.
--spoiler--
--spoiler--
kalbin ya paramparça kırılmak ya da taş gibi katılaşmak zorunda kaldığı bu dünyayı terk ediyorum. [nicholas chamfort’un intihar notu, 1741-1794], eğer beni vaktiyle neden sevdiğini anlamaya çalışıyorsan, gerekçeleri bulduğunda sevgini kaybedebilirsin.
niye?
çünkü duygular, izahlarla paketlenip etiketlendiklerinde ölürler.
--spoiler--
--spoiler--
duaların kabul olsun istiyorsan, başkaları için dua et.
--spoiler--
--spoiler--
eşi bulunmaz biri, içimizden biri değildir.
tembellik, duyguları harekete geçirir.
budalalar seni, çoktan terkettiğin hatalarınla suçlar. zekiler ise tutarsızlıkla.
böcek senin dilini yemeden sen böceği ye.
bencillik, aptalların kendine zarar verme yöntemlerinin en yaygınıdır.
‘s.ktir git’ yerine, teşekkür ederim diyeceksin. efendilik budur.
--spoiler--
--spoiler--
insan yapamayacağı kötülüğü başkasından ummaz.
--spoiler--
--spoiler--
arzulamak, elde etmekten; hasret, kavuşmaktan; hatırlamak, unutmaktan bin kat şiddetliydi.
--spoiler--
--spoiler--
tesadüf, talih ve bahtsızlık ..hepsi kaderin şubeleridir.
--spoiler--
--spoiler--
dünyayı değiştirecek kapasiteye sahip kişiler, genellikle, hayatta kalma konusunda beceriksizdirler
--spoiler--
--spoiler--
Halbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeydim
--spoiler--
--spoiler--
insanın geleceği görememesi ne büyük lütuf!
--spoiler--