bugün ölüm haberini aldığımda tuhaf hissettiren insandır. Ama insan hafif kalır, o.. idoldür, yakışıklıdır, hayran olunandır, türk erkeğinde zirvedir. ilk gençlik yıllarında oynadığı filmlerden, doksanlı yıllardaki polisiye ağırlıklı filmlere kadar tamamının hissettirdiği, farklıdır. kendi açımdan bakıyorum, bir tarkan-Malkoçoğlu olup bir yerleri alt üst etmişliğim vardır. kendimi benzetmek istediğim yakışıklı ünlüler vardır ama tarık akan daha ulu bir yerdedir hep, daha ulaşılamayan bir yerde.
gençlik yıllarımda ise, ekrana daha seyrek gelen filmlerde daha fırlama-komik, siyasal-toplumsal mesajları içeren filmlerde daha delikanlı yanını gördüğüm aktördür. aklıma geldiğinde gülümseten, hayranlık uyandıran kişidir ve jön yok, jön çıkmıyor falan dendiği zaman akla gelen genelde birinci, değilse de en aşağı üçüncü aktördür.
dolayısıyla kendisini anmak isterim, ölüm haberi üzer. bu insanların yaptıkları artık topluma mal olmuş, ölmeyecek işler var. simgeledikleri kavramların yeri kolay dolmaz, dolamıyor da zaten. doksanlardan, iki binlerden, iki bin onlardan elbette eli yüzü düzgün ya da iyi oyunculuk çıkartan, iz bırakanlar var. farklı şekilde simgeleşmiş belki daha özel olanlar var ama tarık akan gibi bir idol yok, bunu yazalım bir kenara.
ve tüm bunlar kişisel fikirden öte ortak paylaşılan görüşler iken, on beş yıldır kurcalanmadık, ele alınmadık kavram ve konu, hükmedilmedik alan bırakmayan adamlar yine bok atma peşinde. yine bir dinsizlik imansızlık muhabbetleri, yine efendim yurt dışında türkiye aleyhine slogan atmışmış falan filan.
sözüm olsun, tescilli ispatı olan ne varsa ben ifşa ederim. ama bu kadarı olmaz ve bunu daha önce edilmemiş laflarla konuşmak istiyorum. bu düşüncedeki insanların hayatı boyunca neyi gerçekleştirdiği konusunu mesela, acayip derecede merak ediyorum. hani itiraz ediyor ve lanetliyorsunuz ya, sizi ne neşelendirir? sizin idolünüz kimdir, niye idoldür? neyi çağrıştırır, neyi sembolize eder? bu imgeler hangi insanların hayatında ne gibi farklı renkler yaratmıştır? ha bu kavramlara uzaksınız, bir adım ileri gidiyorum. hangi erdemli davranışı, hangi dini vecibeyi yücelttiniz? hangi insanı kurtarıp doğru bir yola soktunuz? kime ne faydanız oldu?
herhangi bir insanın yüzünde bir gülümseme yaratabildiniz mi? bunu tamamen içten yapabildiler mi yoksa kaba bir şakaya ahmakça bir gülüş müydü karşılığında aldığınız? gülümseyebildiniz mi, herşeye rağmen, içinizde bir ferahlama ile; deyin ki allahın nuruyla, deyin ki enerjiyle sinerjiyle? hiç derin ve ferahlatan bir nefesi ciğerlerinizde hissedebildiniz mi?
ya ben de Müslüman bir ailede büyüdüm, bir insan vefat edince allah rahmet eylesin denir. en fenası şu haltı yedi ama toprağı bol olsun denir. siz nerede büyüdünüz? ailede Müslüman var mıydı? bu mudur, ölen kişinin arkasından sallayarak mı Müslüman oluyorsunuz? sallamak da, salt küfür olsa iyi, bir insanı nelere benzetiyorlar. öldü adam öldü anlayabiliyor musunuz, öldü!! öbür dünyanın hesabını yapan var, ya sen şirk koşmak ne bildin mi? kimi dinliyor, kimden etkileniyorsan, onlar ne demek biliyor mu??
evet bu dünyadaki hayatın geçici olduğuna inanıyoruz. bir gün hepimiz ölümü tadacağız ve öbür dünyaya geçeceğiz diyoruz. buradaki mantık ne, ahirette kim kime fenalık ederse onunla yüzleşecek diyoruz. da, siz vefat edip diğer tarafa göçen insanların arkasından akla hayale gelmez laflar edince yanınıza kar mı kalacak sanıyorsunuz? ya da bunun bir ödülü mü var? sahi neye inanıyorsunuz? bu dünyaya mı, öteki dünyaya mı?
artık yedi düvel biliyor ki bu hastalıklı zihniyetin ortaya koyabileceği, meydana getirebileceği hiçbirşey yok. bu dünyaya katabileceği tek faydalı iş yok. olsaydı derdik ki şu konuda ayvayı yedik ama en azından şu iyi. ne iyi arkadaş? iyi olan ne var hayatımızda? eleştirdik bekledik ki düzelir ya da değişir yok. lanet olsun işimize bakalım dedik rahat vermiyor, o alana da giriyorsunuz. o zaman susalım kendi kendilerine yatışırlar dedik, kudurdukça kuduran tipler görüyoruz. ne istiyorsunuz? insani olarak tükettiniz, varlıkları tükettiniz, maneviyatı tükettiniz, neye sarılsak küfür edip hapse atıp çamur atıp içine ettiniz ya, ne kaldı?
ben söyleyeyim. hayatı boyunca birşeyi beceremeyecek yüzbinler bir araya gelip herşeye hakim oldunuz, ama hiç tadınız yok be! hiçbirşey tat vermiyor, neye çökseniz sülük gibi emdiniz. o kadar insanlıktan çıkardınız ki, mutlu olamıyoruz, olsak suçlu hissediyoruz. hak veremiyoruz, versek suçunuza ortaklık etmiş hissediyoruz. ancak tüm dünyadan kendimizi soyutlayıp hiç bir şekilde bulaşmadığınız birşeylere erişim şansımız olursa, o zaman rahatız. ne tuhaf, çerçevesini allahla kul arasında tanımlayan bir dine mensubuz. ama dini ön plana çıkartıp dini değerlere aykırı hareket eden bir kitlenin baskılarından kendi içimize dönünce arınıyoruz. tarık akan a dönelim; allah rahmet eylesin, cennet katında yerini baki eylesin.