kat kat giyinisim üsüdüğümden değil
gizlemek isterim icimin bosluğunu
yolunan kanatlarımla zaman-kuşuyum
duvarın bir köşesinde sessiz tüneyen
bir yılın 365 odalı sahipsiz konağı
iclerinde hepinizin eğreti oturduğu
yine de kolay kolay bırakıp gitmediğiniz
satın alıp bir başkasına veremediğiniz
ölüm sonunda kira diye ödediğiniz
zaman-kuşuyum sacılan tüylerimi
doldurarak bir avuntunun kılıfına
yastık diye başınızın altına koyduğunuz
yaşarım zorunluluğun altın kafesinde
bakışlarınızın kabından alırım yemimi
bekleyişlerinizden dindiririm susuzluğumu
ben de bilmiyorum neden sesim kısık
sizler gibi eksile eksile yaşamaya alışık gizli durur bende en ummadığınız şarkı
dökülen tüylerimin avuclarınızda kaldığı