ah güzel istanbul filminin ayse'si olarak beyaz perdede arz-i endam eden, gün görmüş Gözleri ebnâ-yı âdemden o kadar yılmış kendi dalgasında bir kompozisyon yaratan sadri alışık ile öyle bir oynar ki kah onun sapşallıklarına göz yaşı dökersiniz, kah ekranın içine girip iki şaplak atasınız gelir.
hele ki 'ayşedir benim adım' diye ahaliyi tükürük sağanağına tutması ile yerlere yatarsınız.
bir kücük cezve olarak sarkılar,filmler, ögretmenlik yaparak seyahat etmektedir. yillarin vermiş oldugu darbeler ne kadar kalaylanmış parlaklığını azaltsa da dıştan içten gelen o ısık gözlerine sirayet etmiştir.
malum sadri alışık Ah Nideyim Sahn-ı Çemen'i bosubosuna terennüm etmemiştir, o halde ses veriyorum haydin hep beraber;
Ah nideyim sahn-ı çemen seyrini cananım yok
Ah bir yanımca salınır servi hıramanım yok....