soğuk bir ocak günü idi. vizeler bitmiş, ara tatil için güzide akçakocamızdan istanbula doğru yola çıkmak için herşey hazır. otobüse bindim, sıcak bir ortam, arkadaşlar gırgır şamata gülmece eğlenmece vsvs... sıcağın etkisi ile uyku bastırır. uyurum da he hiç acımam. tam non-ram döneminde uykunun, bi dürtme hissettim. açtım gözlerimi. muavin.. lan dedim geldik heralde. ama cok kısa oldu lan sanki.. acımasız bi soru patladı yüzümde
- su iççen mi?
- neh?
- su da suu!
(bkz: hail düzce güven)