Biz konuşamadık farklı dil,farklı insanlardık
Aynı hayaller peşinde aynı meleklere inandık
Biz bu aşkı hiç bitmez sandık
Herşeyi yutan zamana yenildikte inanmadık
Serin serin eserdi rüzgar
Yavaş yavaş geçerdi günler
O masaldan tatlı düşler bilmedik ki değerini
Şimdi senden kalan ne varsa
Yaşıyorum her damla yaşta
Başımda taç yaptığım binbir hatırayla
Eskiler,eski günler
Anılar çıkarılmış sahneler
Siyah beyaz bir film gibi ezberimde bütün replikler
Şimdi iki yabancı,birbirinin aynısı iki sancı
Hayallerden hüküm giymiş
Aynı meleklerden davacı
Serin serin eserdi rüzgar
Yavaş yavaş geçerdi günler
O masaldan tatlı düşler bilmedik ki değerini
Şimdi senden kalan ne varsa
Yaşıyorum her damla yaşta
Başımda taç yaptığım binbir hatırayla
" ilk dinlediğimde şeker gibi gelmişti. bir lolipop gibi melodisi ile. sözler hiç acıtmıyordu. hatta son kısmında fransızca sözler vardı hiç anlamıyordum. sevmiştim daha ilk dinleyişte. sonra onlarca kez dinledim belki yüzlerce kez. baştan başa hep aynı şarkıyı.
bir zaman sonra şarkı acıtmaya başladı nedenini bilemedim sonra yine dinledim geçti acısı. hiç acıtmıyor sadece şarkı sona ererken fransız kadın söylemeye başlıyor ya artık dinlemiyorum o sesi. o ses olmasaydı o şarkıda ne olurdu.