işten çıkmışım yorgun argın saatler 21:30'u gösteriyor 10 dakikada hızlı hızlı eve geliyorum hemen. kuru götümü bütün gün sıkan kot pantolondan kurtulup pijamalarımı giyiyorum, maçı izleyip stres atma planları içindeyim. show tv'nin internet sitesinden bakmışım, maçı canlı olarak verecek. neyse valide hanım yaprak dökümü'nü izliyor her çarşamba olduğu gibi... neyse ben "37 ekran da olsa televizyon, televizyondur" deyip arka odadaki televizyonu açıyorum. show tv'de kutu kutu pense* adlı süper bilgi yarışması(!) saatler ise 21:44. ulan maça bağlanmamışlar bunlar heralde programı kesip girecekler derken babam giriyor odaya;
- ne maçı var len?
+ uefa kupası finali. zenit-rangers. fatih tekke'nin takımı zenit.
- veriyo mu bunlar maçı ?
+ vercek baba(nah verecek) baktım internetten.
- eee saat kaç oldu.
+ ana saat 21:45 oldu vermesi lazım, maç başladı.
- bak bak altyazı geçiyor...
hemen altyazıyı okuyorum bir de ne göreyim.
"zenit-glasgow rangers uefa kupası final maçı saat 23:25'de show tv'de..." gibisinden bir şeyler yazıyor.
gözleri iyi görmeyen babam altyazıyı benim dublaj yapmam sayesinde duyuyor ve en içten küfürlerini show tv'ye iletirken sinirli adımlarla uzaklaşıyor.
daha fazla sinirlenmeden kepazeliğin resmini bırakıyorum ve ben de uzaklaşıyorum sinirli adımlarla...