Nicolae Ceausescu romanya'sından böğürlere bıçak gibi saplanan bir yapıt. Totaliter bir rejimin her yerine sinmiş olan kontrolü ve devlet sosyalizminin getirdiği donuk, ruhsuz toplum modelini çok iyi gösteren bir film.. amores perros filmindeki gibi yakın çekimlerle, michael haneke ve dardenne kardeşler etkisi çok bariz olan sinema stiliyle, gerçekten bile daha gerçek bir anlatım.
özellikle Otilia'nın olduğu sahnelerde kullanılan omuz kamerası, Otilia'nın çektiği acıya ve gergin ruh haline daha iyi nüfuz etmemizi sağlıyor. Yurttaki oda arkadaşı için illegal doktor ile yatmak zorunda kalan, rahimden ölü çıkıp gelmiş fetüsü gecenin bir vakti atacak çöp arayan Otilia, sistem karşısında ezilen toplumun küçük bir modeli olarak karşımızda.
Kendisiyle isteği dışında birlikte olan doktorla(tecavüzde diyebilirsiniz) tecavüzden sonra yaptığı operasyonun ayrıntıları hakkında konuşmak zorunda kalmak, filmin insanın sinir uçlarıyla oynayan yanlarından sadece biri. Bir diğerine örnek olarakta, bu tecavüzün yaşandığı günün akşamı erkek arkadaşının doğum gününde şampanya eşliğinde 'iyi ki doğdun' şarkısını söylemeyi gösterebilirim.
Biraz önce hayvandan bile daha aşağı bir herifle birlikte olan genç kızın, biraz sonra doğum günü masasında, erkek arkadaşının ailesinin çok bilmiş aile dostlarının sorularına cevap vermek zorunda kalması hayatın bize nasıl beklenmedik ve tuhaf yüzlerle geldiğini göstermesi açısından unutulmaz.
Reel sosyalizmin baskısı altında, bir kadın olmanın, bir öğrenci olmanın, bir arkadaş olmanın ama her şeyden önce bir 'insan' olmanın ölesiye zorluklarını belgesel tadında veren bir realizm, toplumsal bir dramın bireysel bir trajedi üzerinden anlatıldığı kuvvetli ve etkileyici bir gösteri.