katana mı yatağan kılıcı mı

entry25 galeri
    17.
  1. Öncelikle kıyas yapmadan önce Osmanlı'da 40'ın üzerinde kılıç türü olduğunu, farklı askeri birimlerin farklı kılıçlar kullandığını, Atlı savaşlarda, kale muhasaralarında uzun ince dışbükey kılıçlar kullanılırken Deniz Savaşlarında güvertede, yakın meydan muharebelerinde, saray ve şehir içinde asayişi kollama amaçlı kısa kalın içbükey kılıçlar kullanıldığını belirtmek isterim.

    Yatağan kısa olduğundan dolayı uzun kamalı kılıçların çevrilemediği daha yakın mesafelerde kullanılır. Asli olarak birinci silah değildir.

    Yatağanın balçağı(kabZanın el koruyucu yeri) yoktur. Bu yüzden savunma kabiliyeti çok zayıftır. Bu savunma kabiliyetinin zayıf olması özelliği Osmanlı askeri teçhizatının genelinde var. Bazı kılıçlarda "ilerlemekte izzet geri durmakta zillet var" yazması bu anlayışın örneği.

    Yatağan kılıçları sanılanın aksine o kadar da kısa sürede yapılmaz, kılıcın her aksamını, kamasını, kınını, kabzasını, nakışını farklı bir usta yapar.

    Türkler kılıçlarını sırtlarında değil bellerinde taşır bu yüzden yatağanların kabZalarının kulak kısmındaki boşluğa at üstünde giderken, namaz kılarken veya otururken bileklerini dayarlar.

    Kılıcın çevrilemediği çok yakın meydan muharebelerinde Yatağan'ın kabzasındaki kulak kısmı ön kolla pazu arasına alınıp kılıç sırt tarafından elle tutulup süngü gibi saplananilir. Bu özellik dünyada başka hiçbir kılıçta yoktur.

    Yatağan iç bükey yapısından dolayı kesiciliği ve ve özellikle deliciği çok yüksektir.

    Yatağan üç kıta üzerinde kendini ıspatlamış bir kılıçtır. Özellikle Avrupalılar yeniçeri kuşaklarına çaprazlamasına bağlı çifte yatağanları "kelle makası" adıyla anar. Katana'nın ise Japon iç savaşı haricinde kullanım alanı yoktur.
    9 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük