efendim bu bir yerden okuduğum ve tanımını mevcut bir yerimden sallayacak olduğum önermedir...
şimdi ayyaşlık hiç kimsenin başına gelmesi istenmeyen alkolik bir durumdur... buldukları her kuruşu içkiye yatıran sokaklarda yatıp kalkan ve çaresizlik içinde onlara verilmiş hayatın bitmesini bekleyen insanlardır...
peki bunlar nasıl masal kahramanı olurlar? işte zor kısmıda burası zaten...
bunlar çocuklar için uydurulan sevimli ve canayakın masal kahramanları olmazlar... bunlar gerçek hayatın masalını yaşarlar o buldukları üç kuruşlarla alınan içkilerle... hayat onlar için bir masal gibidir... haklarında binler sayfa yazılabilir ve hiçbirisi mutlu sonla bitmez... hayatları mutlu sonla bitmeyen tek masal kahramanlarıdır ve bundan hiç gocunmazlar... çünkü; onlar da bilirler kahramanı oldukları masalın iyi bir sonuç getirmeyeceğini... onlar da istler böyle boktan bir kahraman olmamayı ama masal(hayat) onlara bu görevi vermiştir... diğer insanlar o kahramanların hayatlarını görüp/okuyup hayatı daha düzgün ve zevk alarak yaşamaları için...
bu kahramanların tek görevi diğer insanlara ibretlik olmalarıdır tabii ki onlardan ders çıkarabilenlere...
--spoiler--
- Yıllar önce, okuduğum kitaplardaki, seyrettiğim filmlerdeki yalnız insanlara özenirdim hep. Yalnızlara. Konuşacak kimsesi olmayanlara. Sonra hayat beni buralara getirdi. Tabii ayaklarımın azımsanamayacak yardımıyla. Ve artık o roman karakterlerinden biri oldum
- butun ayyaslar bır masal kahramanıdır aslında