coğunluğun deyimiyle sakarya, eski halini bilenlerin deyimiyle adapazarı hatta daha ketum olanların deyimiyle ada.
çok güzel bir şehirdir. tabi güzellik, orayla ilgili hatıranız ve insan ilişkilerinizle çok ilgilidir.
mesela sapanca dan gölün kıyısından tren geçmesi ve onu izlemek benim için paris, londra new york güzelliklerine değişilmez.
içine mavi naylon serilip dışarı hafifce sarkıtılmış sepetten alınan bir simidi yemek dünyanın en güzel yemeğini yemektir.
sabah çıktığınızda üşüyüp öğlen üzeri atletle gezesinizin gelmesi, güneşin cayır cayır yaktığı bir anda yol kenarından akan küçük derenin yanındaki söğüt gölgesine sığınmak ve ferahlamak resmen zevkin doruklarıdır.
hele ki bir de izmit- yanık arası çalışan thames minibüs e binmek. of off. gene yaşadığımşehirden soğudum.