2004 yapımı, brad pitt'in achilles karakterini oynadığı film.
paris adında bir prens var. kralın küçük oğlu. barış yaptıkları ülkeye kutlamaya gidiyor ve kralın karısı ile yatıyor. aşık'mış. sonra onu gemiyle dönerken kaçırıyor şerefsiz. abisi hector öğrenince geriye de dönemiyor, mecburen diplomatik kriz çıkıyor. savaş çıkmasın diye paris, duello yapalım diyor. kazanan kızı alsın. duelloyu yarıda bırakıp kaçıyor yine. kraliyet ailesinin yüz karası. milletin karısıyla yat, sonra kızı geri verelim derken, hayır savaş çıksın yeter ki ben karıdan feragat etmeyeyim de, yetmedi bir de duellodan kaç. onursuz, ahlaksız, korkak, hain ve bencil. kendi zevki için yüzlerce kişi öldü, nice kadınlar dul kaldı, niceleri yetim.
truva savaşının başlarında achilles(brad pitt) diğer birliklerden erken geliyor. sahili tek başına ele geçirmek için. bilinen en büyük savaşçı bu. hector da kralın büyük oğlu ve truva'nın en büyük savaşçısı. achilles onu öldürmüyor, çünkü kimsenin görmediği bir tapınakta öldürmek istemem deyip gitmesine izin veriyor. aralarındaki efsane bir diyalog şöyle:
Achilles: "evine git, prens. biraz şarap iç, karınla seviş. yarın, savaşımızı yaparız."
Hector: "savaştan oyunmuş gibi bahsediyorsun. Ama kaç tane kadın truvanın kapısında kocalarını bir daha görmemek üzere bekliyor biliyor musun?"
Achilles: "Belki kardeşin onları teselli eder. diğer erkeklerin karılarını baştan çıkarmakta iyi olduğunu duydum."
yalnız filmde çok acayip bir detay var. savaşın sonunda hector ölüyor. kale ele geçiriliyor, şehir yakılıyor. paris ve kadınlar gizli kapıdan kaçıyor. sonra paris ben babamı kurtarayım diye geri dönerken hector'un karısı ile konuşuyor, merhum hector'un oğlunu öptükten sonra veda niyetine hector'un karısını dudaklarından öpüyor. paris'in ihanet ve şeref yoksunluğu konusundaki eski başarılarını biliyoruz, ama kardeşinin karısını dudağından öpmek nedir lan? yunan kültürü müdür, tam bilmiyorum. achilles gerçekten haklıymış, hector'un karısını bile teselli ediyor adam.