Herkesten yeteneği kadar herkese ihtiyacı kadar üretim ve tüketim anlayışı ve örgütlenmesi ile sosyalist ekonomi-politiğin yönetim biçimini ifade eden bir başka slogandır . Kapitalizmin dünya çapındaki krizleri bu ilkeyi es geçtiği için milyarlarca insan bugün açlıktan ölmekte , savaşlarla yok olmakta ve sonsuz tüketim çılgınlığında dünya kaynaklarını ve doğayı har vurup harman sallamaktadır.
Emperyalizmin küreselleşmesinin ardından kapitalist tekellerin dünyada el atmadığı hiçbir bölge ve kaynak kalmamıştır. Bugün Afrika ve Asya'da açlıktan ölen milonlarca insan kendilerini besleyecek üretimi yapmalarına izin verilmediği için daha doğrusu ekip biçecekleri tarlaların ithal edilmek üzere yerli ve yabancı burjuvaziler tarafından daha karlı alanlar için ham madde üretim çiftlikleri olarak kullanılmasından ötürü ölmektedirler. Klasik arz-talep ekonomi paradigması kapitalizmin daha fazla devam ettiremeyeceği bir argümandır. Üretim araçlarının burjuvazinin elinde merkezileşmesi ve tekellerin her türlü yaşam alanına el atıp dünya hammaddelerini tüketmesi ne üreten emekçi sınıfa karşı ne de sömüren tekelci sınıflar içerisinde süren çatışmanın geçerli bir açıklaması olamaz.
Kapitalist ekonomi-politik üretimin tekelleştirilmesi ve üretim araçlarının merkezileştirilmesi ile denetimi altına aldığı üretim-tüketim sürecini ekonomik krizler yoluyla emekçi üreten sınıf adına sürekli sömürünün pekiştireci olarak kullanmıştır ve yaratılan sanal krizler yoluyla aslen kendi yol açtığı haksızlıkları onlarla savaşıyormuş görüntüsü vererek günümüze kadar devam ettirebilmiştir. Üretimin yöneticisi olmak adına ermeğini satmak zorunda kalan ücretli kölelerin bu bağlamda sosyal refah gibi neo-liberal politikalar ile hayatımıza sokulmuş emek sınıfını dışlayarak sanayi üretimini bilişim çağının revizyonları ile önemsiz kılmak adına işçi sınıfını zayıflatmak adına yeniden yapılandırdığı kapitalist politikaları daha detaylı analiz edip adımlarını ona göre atmalıdır. Aksi taktirde bilişim çağı diyerek dünyanın en pahalı internetini , en pahalı tarımsal üretim - tüketimi , en hantal montaj sanayi faaliyetlerini emek olarak kabul etmek sömürünün etlisine ve sütlüsüne dokunmadan köleliğe devam etmekten öte bir anlam ifade etmeyecektir.