bir şapka bir eldiven bir maymun ve inkılap

entry51 galeri
    43.
  1. üstadın 1947 de ele aldığı destan dan bir bölüm:

    Destan

    Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!
    Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:

    Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,
    Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,

    Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;
    Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!

    Durum diye bir lâf var, buyrunuz size durum;
    Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!

    Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,
    Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey;

    Utanırdı burnunu göstermekten sütninem,
    Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem.

    Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;
    Evde cinayet, tramvay arabasında zina!

    Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil;
    Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil!

    Ve ferman, kumardaki dört kıralın buyruğu;
    Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu!

    Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,
    Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!

    Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!
    Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!

    Allahın on pulunu bekleye dursun on kul;
    Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

    Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;
    Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!

    Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz;
    Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz.

    Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç;
    Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç.

    Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;
    Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!

    Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;
    Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!

    Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
    Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?

    Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
    Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap.

    (1947) necip fazıl kısakürek
    3 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük