hemen hemen her konuda sorgulamak sakıncalıdır. sorgulasanız dahi artık soğuk savaş yılları bitti dünya özgürleşti ülkede artık özgürlük var mantığıyla hareket edilmemesi gerekir zira her daim şartlar değişebilir bu ülkede. gerçekçi bir soru sorarsınız ; gerçeklerin acı olduğu gerçeği ile yüzleşmekten korkan toplum sizi bastırır.
hele bazı konular vardır bütün dünyaya ters giden "acaba" dersiniz " bir yerlerde yanlışımız mı var? " dersiniz, işte bunu insan gibi sevdiklerinizle, eş dost ile yada çok sevdiğiniz vatanın vatandaşlarıyla beraber konuşmak, anlaşmak istersiniz. işte o anlarda tam bu anlarda anlarsınız acı gerçeği. ya kaçık, aykırı olursunuz yada " çok inceleme oğlum " gibi şeyler duyarsınız. yani sorunlar çözülmez bu ülkede yokmuş gibi davranılır yada "dış güçlerin oyunu bunlar" diyerek işin içinden çıkılır. oysa ki aynı sorunlarla 100 küsür yıl hatta bazı sorunlarla 300 küsür yıldır uğraşılır. dünyanın başka memleketinde hükümet devirecek bir zama yada fatura kazığına bırakın hükümet istifasını çıkıp bir protesto bile yapılmayışını anlatırsınız yakın çevreye, aldığınız yanıtlar malumdur sürekli. ülkede çarpık giden işleri anlatırsın büyüklere, derler ki ; " suriye gibi olmadığımıza şükret ". eğer ülke suriye gibi olsa bu sefer muhtemelen " afrika gibi olmadığımıza şükret diyeceklerdir " . afrika gibi olsa " ölmediğine şükret, elin ayağın var, nefes alıyorsun ya " , diyebilirler. yani işin özü bu toplumun ortalamasına uyacaksın, sorgulamayacaksın yoksa aykırı, anarşik olarak damgalanırsınız. kesinlikle toplumun ortalamasının üstüne çıkmamalısınız bazı konularda. yinede bazı güzel şeyler vardır. insan kopamaz yinede. " bir umut belki tüm sorunlar çözülür gelecekte " diyerek yaşarsın işte.