yıldırım bayezid'dan sonra ülke 11 yıllık fetret devrine girmişti. bu dönem içinde osmanlı hanedanı içindeki erkek çocukların taht hakkı kadim türk geleneği ortaya çıkmış, bu kavgaların sonucunda çelebi mehmet tahta çıkmıştı.
kadim türk geleneği olarak kanında kut taşıyan hanedan üyelerinin taht hakkı her zaman vardır. bu kadim gelenek günümüzde dahi devam etmektedir. (bakınız miras kavgaları)
o dönemin şartları gereği ortaya konan töre bugünün şartları ile değerlendirilse bile bunu salt canilik ve cinayet olarak değerlendiremezsiniz.
zira maide suresi 32. ayette cenab-ı allah c.c. şöyle buyuruyor:
bundan dolayı israiloğullarına (kitapta) şunu yazdık: "kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.
islam devletlerinde padişahların bu ayeti bilmemesinin imkanı yok hepsi bilir. taht kavgası bir tür bozgunculuk çıkarmak ve ülkenin enerjisinin iç meselelerle tüketilmesi demektir.
osmanlı devletinde bunu önlemek için ilk başta şehzadeler sancağa çıkarılırdı taht varisi olarak düşünülen şehzade merkeze en yakın sancağa gönderilirdi. buna rağmen taht kavgaları yaşanmıştır.